kendini yargılamayan insanlara
başkalarını yargılama de
bana değil
Gece gündüzle,gündüz geceyle bulandıkça. Birbirini altetmeye çabalayan bu iki düşman, bana işkence etmek için ,el sıkıp anlaşıyor; biri işe koşuyor,diğeri beni işten yoruyor. 'ne kadar parlaksın'diye iltifat ediyorum güne;'bulutlar göğü kararttığında yardım edersin'..diyorum ki,esmer tenli geceye yaranmak için de, 'sen aydınlatırsın akşamı,yıldızlar parlamazsa' yine de gün,gün geçtikçe uzatıp duruyor çilemi, geceyse ,her gece, derdimi arttırıyor. (sone 28,wıllıam shakespeare)

23 Kasım 2013 Cumartesi
20 Kasım 2013 Çarşamba
dım
yeter bu kadar
ölümden bahsettiğim
ben bir sigara yakıyorum
balkondayım
kim bilir
belki yarın
aşağıdayım
ölümden bahsettiğim
ben bir sigara yakıyorum
balkondayım
kim bilir
belki yarın
aşağıdayım
bilmiyorum
yaşlanabilir miyim ben ?
cümlelerimi tekrar okursak
cevap
hayır olsa gerek
sebep
bilinmiyor
bilmiyorum
benim doğum lekem
olabilir ölüm
cümlelerimi tekrar okursak
cevap
hayır olsa gerek
sebep
bilinmiyor
bilmiyorum
benim doğum lekem
olabilir ölüm
deli gibi
yazıyorum çünkü
şu an intihar edebilirim
balkonda sigara içerken birden kendimi bırakmak
çok kolay geliyor
sabah olduğunda
cesedimi ilk görecek kişinin yüzünü merak ediyorum
gerçekten
ölümüme kimler
üzülecek onu merak ediyorum
insanlar hayatına
nasıl hemen devam edebilecek
merak ediyorum
kim bir gün
rakı içerken
beni anacak merak ediyorum
ruhuma kim fatiha okuyacak
inanmasa da önemli değil diyerek,
ve ya
kim mezarıma
bir
kitap bırakacak
kitapları severdi bu adam diye
şu an intihar edebilirim
balkonda sigara içerken birden kendimi bırakmak
çok kolay geliyor
sabah olduğunda
cesedimi ilk görecek kişinin yüzünü merak ediyorum
gerçekten
ölümüme kimler
üzülecek onu merak ediyorum
insanlar hayatına
nasıl hemen devam edebilecek
merak ediyorum
kim bir gün
rakı içerken
beni anacak merak ediyorum
ruhuma kim fatiha okuyacak
inanmasa da önemli değil diyerek,
ve ya
kim mezarıma
bir
kitap bırakacak
kitapları severdi bu adam diye
o vakit
o vakit kelimeler
gelir
ben
giderim
o vakit
sen doğarsın çocuk
ben ölürüm
o vakit
ölümü gösterir saat
yelkovan akrep
kaçmaya çalışsa da
olan biten olur biter
gelir
ben
giderim
o vakit
sen doğarsın çocuk
ben ölürüm
o vakit
ölümü gösterir saat
yelkovan akrep
kaçmaya çalışsa da
olan biten olur biter
eh be gülüm
bizim demimiz çok kaçmış
içenimiz zorlar kendini
en son da gider kusar
bir tuvalete
midedeki kevaşeyizdir bir yerde
içenimiz zorlar kendini
en son da gider kusar
bir tuvalete
midedeki kevaşeyizdir bir yerde
den
geleceğini kaybeden adam
demiş oğuz atay
bir hikaye ismine
ne denli güzel
gelecek
kaybetmek
bir de
adam olabilmek
eşşek
birisini seversin
o biri asla
senin onu sevdiğin gibi sevemez
hayatın acımasız kurallarındandır bu
sen de onu sevemezsin
onun seni sevdiği gibi
bu da
hayatın sana naber lan eşşek deme şeklidir
o biri asla
senin onu sevdiğin gibi sevemez
hayatın acımasız kurallarındandır bu
sen de onu sevemezsin
onun seni sevdiği gibi
bu da
hayatın sana naber lan eşşek deme şeklidir
ölmek üzerine nasihat
ölmek
kelime olarak ne kadar da güzel
ya da bana mı öyle geliyor sadece
içimde
ciddi bir
sıkıntı var
anlamsız
gerizekalıca
mutluluğuma
rağmen
adı
ölmek
bir yerden kendimi aşağı bırakma isteği
sanki
sonsuzluğumla
bütünleşecekmişim gibi
ya da
kanser içmek
kanser olmak
eroin kullanmak
eroin nöbetine girme isteği
bir eroinmanın nöbeti bile
benim içimdeki durumu karşılayamaz
bir şey isteme
değil
bir şey istememe hali
nefes
almama
akıl kaybı benimkisi
kendinden nefretin
son durağı
evet biliyorum
bir gün
ama bir gün
kendimi öldüreceğim
kendimi sabote etme hali
benimle doğmuş
ve
kendime soramadan edemiyorum bu yüzden
doğarken kendimi nasıl sabote etmedim
neden
etmedim
doğum ölüm
bir arada
ne kadar sevişilesi bir durum
şarap ve eroin gibi
doğum ve ölüm
ne kadar ruhlu bir durum
aşkın kan hali gibi
doğum ve ölüm
ne kadar mutlu bir durum
çürümenin kitabı gibi
doğum ve ölüm
ne kadar elzem bir durum
kederin sessizliği gibi
kelime olarak ne kadar da güzel
ya da bana mı öyle geliyor sadece
içimde
ciddi bir
sıkıntı var
anlamsız
gerizekalıca
mutluluğuma
rağmen
adı
ölmek
bir yerden kendimi aşağı bırakma isteği
sanki
sonsuzluğumla
bütünleşecekmişim gibi
ya da
kanser içmek
kanser olmak
eroin kullanmak
eroin nöbetine girme isteği
bir eroinmanın nöbeti bile
benim içimdeki durumu karşılayamaz
bir şey isteme
değil
bir şey istememe hali
nefes
almama
akıl kaybı benimkisi
kendinden nefretin
son durağı
evet biliyorum
bir gün
ama bir gün
kendimi öldüreceğim
kendimi sabote etme hali
benimle doğmuş
ve
kendime soramadan edemiyorum bu yüzden
doğarken kendimi nasıl sabote etmedim
neden
etmedim
doğum ölüm
bir arada
ne kadar sevişilesi bir durum
şarap ve eroin gibi
doğum ve ölüm
ne kadar ruhlu bir durum
aşkın kan hali gibi
doğum ve ölüm
ne kadar mutlu bir durum
çürümenin kitabı gibi
doğum ve ölüm
ne kadar elzem bir durum
kederin sessizliği gibi
17 Kasım 2013 Pazar
yaşama
bir yerde ölebilirdim ama ölmedim
bir yerde kendimi öldürebilirdim
ama öldürmüyorum
öldürmeyeceğim
belki de yaşamaya
içiyorumdur
bir yerde kendimi öldürebilirdim
ama öldürmüyorum
öldürmeyeceğim
belki de yaşamaya
içiyorumdur
27 Ekim 2013 Pazar
arise açık mektup
okuduklarına üzülme ya da korkma ya da yargılama beni.
şimdi aslında uzun bir yazı yazmayı düşündüm ama
vazgeçtim
çünkü bilmen hissetmen gereken tek bir şey var
seni seviyorum
ve ömrümce seveceğim
şimdi aslında uzun bir yazı yazmayı düşündüm ama
vazgeçtim
çünkü bilmen hissetmen gereken tek bir şey var
seni seviyorum
ve ömrümce seveceğim
4 Ağustos 2013 Pazar
31 Temmuz 2013 Çarşamba
kez
gözlerinde hep son bakış vardı. bir daha hiç görmeyecekmiş ve bunun acısını yaşıyormuş gibi. bazı şeyleri unutmamak için bakışları ile nefesini bile çiziyor gibi.
28 Temmuz 2013 Pazar
ölüm duygusu üzerine arise yazılmış
kendimi bildim bileli eksikler
yaşlılarla yaşlılıkla hep bir problemim oldu
bazı insan böyle oluyor galiba
yaşama isteği gibi bir duygu olduğu gibi bence
olay yaşama sevinci eksikliği değil de
ölme duygusunun varlığı olmalı
yokoluş da varoluştur
hatta belki tek varoluş biçimi
neticede
yaşama sevinci olan insan da aslında her gün bir yokoluşda
belki de yaşama sevinci olan insan ölmeyi daha çok seviyor bile olabilir
çünkü yaşanan her gün 24 saatini öldürmektir aslında
yaşlılarla yaşlılıkla hep bir problemim oldu
bazı insan böyle oluyor galiba
yaşama isteği gibi bir duygu olduğu gibi bence
olay yaşama sevinci eksikliği değil de
ölme duygusunun varlığı olmalı
yokoluş da varoluştur
hatta belki tek varoluş biçimi
neticede
yaşama sevinci olan insan da aslında her gün bir yokoluşda
belki de yaşama sevinci olan insan ölmeyi daha çok seviyor bile olabilir
çünkü yaşanan her gün 24 saatini öldürmektir aslında
hastane
organlarını bağışlamış biri, organlarını alan kişi için sadece bir donör oluyor. öldükten sonra bile insanlık yapmayı başarsanız, değersizlik elde ediyorsunuz. bir hiç. allah tüm donörlerden razı olsun diye bir dua hiç bir dinde yoktur. isimsizliğin yardımı kapattığı tek yerdesinizdir. tabi bunlar O' nun varlığı haline göre felsefe yaptığımızda geçerli. yoksa; zaten insanlık öldüğü için öldükten sonrasına denenen insanlığın anlamı varoluşsuzluğundan yoktur.
üstüne
bir de;
hastanelerde bir yakının ölümünden sonra olanlara dikkat ediniz lütfen. zira hastanenin, ilk yaptığı ceset yatağındayken, yakını oradayken, sanki ölümü sembolleştirmek istercesine hastanın odasındaki gereksiz yanan ışıkları kapatmaktır. sanki asıl düşünülenin elektirik faturası olduğunu hastanın yakınları anlamıyormuşcasına. evet, yine ben. insanlık öldü haberiniz yok mu kanalının çalışanı. evet, yine ben insanlık öldü diye haber vermeyi görev edinen, ve evet ertesi : insanlık öldü.
üstüne
bir de;
hastanelerde bir yakının ölümünden sonra olanlara dikkat ediniz lütfen. zira hastanenin, ilk yaptığı ceset yatağındayken, yakını oradayken, sanki ölümü sembolleştirmek istercesine hastanın odasındaki gereksiz yanan ışıkları kapatmaktır. sanki asıl düşünülenin elektirik faturası olduğunu hastanın yakınları anlamıyormuşcasına. evet, yine ben. insanlık öldü haberiniz yok mu kanalının çalışanı. evet, yine ben insanlık öldü diye haber vermeyi görev edinen, ve evet ertesi : insanlık öldü.
15 Temmuz 2013 Pazartesi
çok değil
Ellerim gece yatısına çağrılmış
ve
telaşsız görünmeye çalışan bir Kafka gibi,
yüzüm giyotine abone
diye yazmış cemal
ben de
ellerim karşında tereddütsüz bir kafka gibi
diye hatırlamışım
ve
telaşsız görünmeye çalışan bir Kafka gibi,
yüzüm giyotine abone
diye yazmış cemal
ben de
ellerim karşında tereddütsüz bir kafka gibi
diye hatırlamışım
gibiler
boş ver keremi
boş ver mecnunu
efsana bunlar
kafka varmış zamanında
şimdiyse ben varım
senin izinde
daha ne olsun
boş ver mecnunu
efsana bunlar
kafka varmış zamanında
şimdiyse ben varım
senin izinde
daha ne olsun
13 Temmuz 2013 Cumartesi
durum
çok kötüyüm blog. sanki intihar benim hayatım için vazgeçilmez bir seçenek. neden peki ? her şey ilgili mi olmak zorunda ? neyle ? bilmiyorum
29 Haziran 2013 Cumartesi
imza problemseli
bugün ilk defa kitap imzalattım. alper canıgüz'e. aris için. kendime mi ? olmadı. ani gelişti. içimden geldi galiba. ne yapıyorum tam olarak bilmiyorum.
22 Haziran 2013 Cumartesi
annem demişti (tekrar belki)
annem demişti ki kızlar hadkkında. ki tek dediği şeydir, fazla konuşmam çünkü bu konuları veliciklerimle. ince dudaklı kızlardan uzak dur. evet durmadım. sonuç ortada.
26 Mayıs 2013 Pazar
adı sözlük olsun saçma da olsa.
sarhoşken arayıp sesini duymak bir tutam nefes oluyor bana. bir kaç ayda bir de olsa. biraz rahatlama. yaşamak için sebep. imkanım olsa sesini 24 saat duymak isterken. sarhoşken arayabilmek sadece. aramam da gerek. çünkü birbirimizin hiç bir şeyiyiz artık. o telefonu açmadığın günün gelmesindense ölesiye korkarken. içmemek için bahanemsin aynı zaman da içme sebebim. kendimi öldürme çabamsım. ve arıyorum işte. ama dedim ya aramam lazım. velhasıl ben de tezahürlerini kapatamıyorum ben tek başıma. bir ilaç ihtiyacım var. o da olmuyor. sanma denemiyor değilim. her defasında biraz rahatlarım belki, sana rağmen beni seven biri çıkabilir diyorum. hatta bana rağmen, ölesiye nefret edilesi bana rağmen beni sevecek biri çıkar diyorum. kafamı biraz hayata uzatıyorum. ve olmuyor. kafama dank diye vuruluyor. ne yapacağım ben?
6 Mayıs 2013 Pazartesi
22 Mart 2013 Cuma
hayaller
eğer dünyaya bir kaybeden olarak doğduysan bir kaybeden olarak ölürsün
ve eğer bir gün kazanmayı hayal edersen
ancak pezevenk olursun
diğer kaybedenlere
orospu hayaller pazarlayarak...
ve eğer bir gün kazanmayı hayal edersen
ancak pezevenk olursun
diğer kaybedenlere
orospu hayaller pazarlayarak...
24 Şubat 2013 Pazar
17 Şubat 2013 Pazar
öldü ahlak
sayın gözsüz götsüz seyirciler
ve yavşak
okur
ve bilhassa orospu kader
ahlak öldü
ve ben ona beş paralık kefen biçtim
evet ahlak öldü
doğru duyumsadın
ahlak
en son
1762
de
bir prusya sabahında
60 yaşında
bir osmanlı paşasının
-evli ve çocuklu bu zaat bu arada-
bir prusya asilzade kızına
-kız 16 yaşında ve bakire bu arada-
kendinden utanmasına rağmen
kibarca aşkını ilan ettiğinde
ve de
kızın bunu sevinçle
-ki gerçekleri biliyordu-
kabul etmesiyle ölmüştü.
ve sizler çok üzülmeyin diye bugüne kadar duyurulmamıştı.
ama benim biçtiğim bu kefenle bu ilan verilmek durumunda kalınılmuştır.
okuduğunuz için teşekkürler.
ve şaşırdıysanız
unutunuz mu
insanlık öldü
ey okur!
insanlığın öldüğünü hatırlatmayı bir borç bilen kanalı çalışanından saygılarla veda.
ve yavşak
okur
ve bilhassa orospu kader
ahlak öldü
ve ben ona beş paralık kefen biçtim
evet ahlak öldü
doğru duyumsadın
ahlak
en son
1762
de
bir prusya sabahında
60 yaşında
bir osmanlı paşasının
-evli ve çocuklu bu zaat bu arada-
bir prusya asilzade kızına
-kız 16 yaşında ve bakire bu arada-
kendinden utanmasına rağmen
kibarca aşkını ilan ettiğinde
ve de
kızın bunu sevinçle
-ki gerçekleri biliyordu-
kabul etmesiyle ölmüştü.
ve sizler çok üzülmeyin diye bugüne kadar duyurulmamıştı.
ama benim biçtiğim bu kefenle bu ilan verilmek durumunda kalınılmuştır.
okuduğunuz için teşekkürler.
ve şaşırdıysanız
unutunuz mu
insanlık öldü
ey okur!
insanlığın öldüğünü hatırlatmayı bir borç bilen kanalı çalışanından saygılarla veda.
11 Şubat 2013 Pazartesi
tamamen uydurma
komandoların seçiminde bir boy esası vardır. kısa ama çok da kısa olmayan bir boy gayet iyidir bu seçim için. velhasıl arada 180-190belki de 200 cm.lik adamlar seçilir. amaç ise çarpışmalarda kolay hedef vererek dikkat dağıtmak ve bir diğer boyu kısa olan askerlerin işlerinde hem daha başarılı olmalarını hem de hayatta kalmalarını hedeflemektir. zaten boyu uzun olan bu şahıslar çok az seçilip çatışma sırasında sadece 3-5 ölü ile kurtulmak büyük bir başarıdır.
neden sonuç yer değiştirebilir bazen.
tanrının en büyük cezası aşk olabilir. daha doğrusu aşık olduğumuz kişilerin bize aşık olmaması olabilir. ama bu sonuç aynı zamanda başlı başına bir neden de olabilir. daha önce olduğu sonuç durumundan bağımsız olarak demek istiyorum. yani bütün günahların ana nedeni. aşkından karşılık bulamamış bir adamdan ya da kadından her şeyi bekleyebiliriz. ancak intihar günah olarak allahca veya salak olarak insanlarca atfedilmiş olmasaydı.
fikir
annem intihar denemesinde başarılı olsaydı ben hiç olmayacaktım ve bu düşünce ya da durumun bendeki etkisi hakkında hiç bir fikrim yok.
6 Şubat 2013 Çarşamba
25 Ocak 2013 Cuma
milenaya saygılar
yalnızlığa gömülen bir yüzde
kafkanın milenaya mektupları gibi
özenli ve çaresiz kelimeler
ve bulutsuz bir irlanda sabahında
yağmur ağlayan bir kadını
yani margaritasını arayan bir üstat
.
..
.
kafkanın milenaya mektupları gibi
özenli ve çaresiz kelimeler
ve bulutsuz bir irlanda sabahında
yağmur ağlayan bir kadını
yani margaritasını arayan bir üstat
.
..
.
uykuyla yapılabilecekler
gel iki kadeh atalım
sarhoşluğun meyinde dans edelim
gel iki kadeh atalım
gözlerimiz uykusuzluktan kapanırken
uykularımızla sevişelim
sarhoşluğun meyinde dans edelim
gel iki kadeh atalım
gözlerimiz uykusuzluktan kapanırken
uykularımızla sevişelim
22 Ocak 2013 Salı
bir orospuyla içtihat yargılaması
sex bitmiş
odaya geçilmiş.
oda karanlık. gökyüzünün verdiği aydınlık ve televizyondan sevişme bağırtıları duyulmasın diye açılmış kanalın görüntülerinin ışığı var. fahişe ya da orospu ya da kevaşe adı her neyse sesi kısıyor.
otur diyor
biraz diyor
başkası arayana kadar en azından.
ya da özel telefonundan sevgilisi arayana kadar.
bir kaç bira kutusu var odada. içilmişler neye ne için dayanmak gerektiğini bilmeden.
mini buzdolabı da var. ondan iki kutu bira daha çıkarıyor.
iç diyor.
hayır diyorum.
iyi ben bir bira daha içeceğim demektir bu diyor.
ama diyor
otur diyor.
ve şiir okumayı sevdiği belli sesi ile
lütfen diyor.
ve
ne kadar acı bu sesin şiir okumak için değil de müşterilerle aşta fişna için haşat edilmesi.
oturuyorum.
ve kızgın bakıyorum.
neden diyor
kızgınsın diyor.
susuyorum.
susma bir başkası aramadan konuş diyor.
hayatında bir daha olmayacak bir şey bu.
belki başka bir orospuyla yine konuşursun ama benimle değil diyor.
prensip meselesi.
hep farklı müşteri diyor.
kızgınım diyorum.
neye diyor.
kendime diyorum.
utanıyor musun ?
hayır utanç az kalır bu durum için. nefret iğrenmek kızgınlık belki idare eder beni.
neden diyor bu sefer.
amma soru soruyorsun diyorum şakayla.
çenem de orospu diyor.
belki avukat olmalıydın diyorum.
belki de polis diyor ve ekliyor bir şiirin vurgu yerini okurcasına neden diye.
çünkü diyorum.
sen eğer para karşlığı vucudunu sattığın için orospuysan
ben de para karşlığı vucudunu aldığım için orospuyum.
ve benim gibi sürüsüyle herif var
ve bu adamlar belki benim arkadaşım
belki benim patronum
belki de babam diyorum.
devam et diyor.
diyorum ki bizler sadece orospu da değiliz.
suçluyuz da diyorum.
çünkü
eğer sen bir orospu olduysan diyorum
bir erkeğin hatası ile başladı bu.
bir baba seni yeterince sevmedi demek bu.
bir adam sendeki güzelliği göremedi demek bu.
bir adam gözlerine aşkla değil şehvetle baktı demek bu.
belki de bu adamların hepsi sana tecavüz etti demek bu.
ve telefonların her çalışı da bir tecavüz
ve benim burada laf kalabalığı yapmam da
ve diğerleri
senin telefonunu aramayanlar
dindarlar, prensipliler, kadınlar,
keza dindarlar
inandıklarının sevgisinin, merhametinin yüceliğine sonsuzluğuna taparlarken
senden iğreniyorlar
sırf mesleğinden dolayı
sanki yaptıkları meslekler de kölelik değilmiş gibi
ve kıskanıyorlar seni belki de
intihar etmek için haklı bir sebebinin olmasını
ve buna rağmen özgürce yaşamayı seçtiğin için
ve yaşamda güzel şeyler görebildiğin için
yalnızlığına dışlanmışlığına rağmen gülümseyebildiğin için
keza prensip sahibi budalalar
senin yaşadığın hayata ses çıkarmadıkları için
gözleri ile seni taciz ettikleri için
keza geçinmek için sana bir iş vermedikleri için
ve bu hal için sadece seni suçladıkları için
ve keza kadınlar
hepsi için
seni doğurdukları için
beni doğurdukları için
diğer herkesi doğurdukları için
suçlular
suçlular
suçlular...
ve ben tükürüklerimin sıçramasını izlerken telefon çalıyor.
telefonu açıyor en cilveli sesiyle.
aynı zamanda bana kapıyı gösterirken,yüzünde dediklerimin gerçek oluşunun hiçliği ifadesi varken, bir seans 150 tl diyor fahişe ya da orospu ya da kevaşe adı her neyse işte.
odaya geçilmiş.
oda karanlık. gökyüzünün verdiği aydınlık ve televizyondan sevişme bağırtıları duyulmasın diye açılmış kanalın görüntülerinin ışığı var. fahişe ya da orospu ya da kevaşe adı her neyse sesi kısıyor.
otur diyor
biraz diyor
başkası arayana kadar en azından.
ya da özel telefonundan sevgilisi arayana kadar.
bir kaç bira kutusu var odada. içilmişler neye ne için dayanmak gerektiğini bilmeden.
mini buzdolabı da var. ondan iki kutu bira daha çıkarıyor.
iç diyor.
hayır diyorum.
iyi ben bir bira daha içeceğim demektir bu diyor.
ama diyor
otur diyor.
ve şiir okumayı sevdiği belli sesi ile
lütfen diyor.
ve
ne kadar acı bu sesin şiir okumak için değil de müşterilerle aşta fişna için haşat edilmesi.
oturuyorum.
ve kızgın bakıyorum.
neden diyor
kızgınsın diyor.
susuyorum.
susma bir başkası aramadan konuş diyor.
hayatında bir daha olmayacak bir şey bu.
belki başka bir orospuyla yine konuşursun ama benimle değil diyor.
prensip meselesi.
hep farklı müşteri diyor.
kızgınım diyorum.
neye diyor.
kendime diyorum.
utanıyor musun ?
hayır utanç az kalır bu durum için. nefret iğrenmek kızgınlık belki idare eder beni.
neden diyor bu sefer.
amma soru soruyorsun diyorum şakayla.
çenem de orospu diyor.
belki avukat olmalıydın diyorum.
belki de polis diyor ve ekliyor bir şiirin vurgu yerini okurcasına neden diye.
çünkü diyorum.
sen eğer para karşlığı vucudunu sattığın için orospuysan
ben de para karşlığı vucudunu aldığım için orospuyum.
ve benim gibi sürüsüyle herif var
ve bu adamlar belki benim arkadaşım
belki benim patronum
belki de babam diyorum.
devam et diyor.
diyorum ki bizler sadece orospu da değiliz.
suçluyuz da diyorum.
çünkü
eğer sen bir orospu olduysan diyorum
bir erkeğin hatası ile başladı bu.
bir baba seni yeterince sevmedi demek bu.
bir adam sendeki güzelliği göremedi demek bu.
bir adam gözlerine aşkla değil şehvetle baktı demek bu.
belki de bu adamların hepsi sana tecavüz etti demek bu.
ve telefonların her çalışı da bir tecavüz
ve benim burada laf kalabalığı yapmam da
ve diğerleri
senin telefonunu aramayanlar
dindarlar, prensipliler, kadınlar,
keza dindarlar
inandıklarının sevgisinin, merhametinin yüceliğine sonsuzluğuna taparlarken
senden iğreniyorlar
sırf mesleğinden dolayı
sanki yaptıkları meslekler de kölelik değilmiş gibi
ve kıskanıyorlar seni belki de
intihar etmek için haklı bir sebebinin olmasını
ve buna rağmen özgürce yaşamayı seçtiğin için
ve yaşamda güzel şeyler görebildiğin için
yalnızlığına dışlanmışlığına rağmen gülümseyebildiğin için
keza prensip sahibi budalalar
senin yaşadığın hayata ses çıkarmadıkları için
gözleri ile seni taciz ettikleri için
keza geçinmek için sana bir iş vermedikleri için
ve bu hal için sadece seni suçladıkları için
ve keza kadınlar
hepsi için
seni doğurdukları için
beni doğurdukları için
diğer herkesi doğurdukları için
suçlular
suçlular
suçlular...
ve ben tükürüklerimin sıçramasını izlerken telefon çalıyor.
telefonu açıyor en cilveli sesiyle.
aynı zamanda bana kapıyı gösterirken,yüzünde dediklerimin gerçek oluşunun hiçliği ifadesi varken, bir seans 150 tl diyor fahişe ya da orospu ya da kevaşe adı her neyse işte.
2 Ocak 2013 Çarşamba
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)