31 Ağustos 2011 Çarşamba

hayat ölüm 1 km demiştim ya(01)

bu arada açılma rekoru kırdım kendi çapımda 1 kilometre. açıkası bu açılma gece oldu ve de çok olaylı oldu. bunla ilgili hem içimdekileri yazabilirim hem de gerçek dünyada olanları fakt buna daha hazır değilim. pek de yüzmek adına yapılmış bi hareket olmadığından. bir gün sarhoşken yazarım galiba. değil mi ? ne içsem acaba o gün. yüzdüğüm yer ise dikili çardarlı mı çavdarlı mı neymiş 1 km ölçümü de polis kaynaklı. daha uzun ya da daha kısa olabilir ama abartma hakkımı bu yazı için egosal kullanırsak daha fazla idi. ha 1km elbette dünya rekoru değil ama kişisel rekorum olduğu aşikar ki nefes problemim var ne yazık ki :(

liklik

dinginlik
fırtına öncesi sessizlik

27 Ağustos 2011 Cumartesi

dikili

hayat e ölüm tuzlu bir su tadına belki biraz çağımızın kirlenmiş tadıyla.ve benim şimdi bulunduğum durum ise; sevdiğim aşık olduğum kızın zaman denen dehliz de boğulduğu,benim de onunla beraber bittiğim ama yaşamaya fiziken devam ettiğim bir hayata sahip olmam. sanki bir bekleme odasındayım. durumu sizler için daha da netleştirelim.
gözlüklerimde iki damla kan ile dökülen saçlarımın ortasındayım. tamamen beyazbir odada. beyazın iç açıcığı kadar mide bulandırıcılığı da vardır.(bildiğiniz ya da bilmediğiniz üzere. pek de mühim değil ( ya ya)
mide bulantımın eşliğin daah da neteştirmek gerekse fotoğrafı
odanın dört duvarı yok. yani aslında bir koridor burası.? sonsuzluğa uzanan iki uç...belide sonsuzluktan bir eksik de odayı tamamlaya duvarlar vardır. zaten yoksa başta anlatım bozukluğu yağmış olurum . bu yüzden kalan duvarların varlığından umutluyum. (umut fakirden önce yazarın ekmeği idi. ki zaten yazarlar da hep fakir olmuştur.)
yazının öfkeli olmasını planlayarak başlayan bendenizden dolayı öfke olmalı düşüncesi doğrultusunda öfke kısmına geçmekteyim:
işteee geliyor....
gözlükler...
iki damla kanın var olmasının düşsel gerçeği...
bu koridor görünümlü sonsuzluktan bir eksikte tamamlanan odanın rutini.
geceyarısı kan banyosu yapılmasıdır.



devamı vardı ama gitmiş....dikili 2011

23 Ağustos 2011 Salı

alıntımısyon

lütfen başa sarın filminden

nasıl aşık olduğunu anlarsın ?
eğer kafanda biriyle 20 dakika konuşuyorsan ona aşıksındır demek... :)

21 Ağustos 2011 Pazar

sonsuzluğun nezdinde

göz yaşlarında rüzgardım
özgürdüm
senin hayalinle dünyayı dolaşırdım
şimdiyse...
bırakıp gittiğn sahilde bir kayayım
sonsuzluğun nezdinde
belki bir gün dönersin diye..

anlaşma

ne yapıyorsun dedi
güzel kız
ben de
insalara sarılmam sadece sarhoşlara sarılırm
ve az önce köpeğimin su tabağına viskimden koymuştum dedim.

mesafe

hayat ve ölüm arasındaki mesafe sadece 1km imişdir.

12 Ağustos 2011 Cuma

5 yıl oldu sevgili

pazartesi tatile gideceğim uzun zaman oldu be yüzmeyeli .) açılma ve dalma rekorları kırmayı planlıyorum. saygılar .)

7 Ağustos 2011 Pazar

loca

tt arenada loca sahibi olmak istemem çok mu egoistçe? acaba locaya ortak girilir mi? bi hafta sen gidersin diğer hafta ortağın filan olamaz mı? olabilir :)

6 Ağustos 2011 Cumartesi

parça parça gerçek

ortada hiç bir zaman yanlış anlaşılacak bir şey olmadı.
her şey hep netti
hatta orta da bir şey olduğu bile şüpheli ya
ama işte benim mümtaz kalbim ve de kendine ait kişiliği ile beynim
her şeyi yanlış anlamak istedi
aslında bir tek şeyi
onun beni asla sevmediği gerçeğini
öyle yalanlarla bu gerçeği kendimde başka bir gerçek yaptım ki
kişilik bölünmesi bile yaşamış olabilirim
hayali bir ben
hayali bir aşk
hayali bir roman
veya da içeriği aşk olan bir şiir kitabı
(sanki başka bir şey olabilimişcesine)
da ortaya çıkmış olabilir
bilemiyorum
belki de sadece gökyüzündeki bulutlar aslında hiç yoktu
hepsi birer hayal ürünüydü
senin benim onun
ya da
o rus bunun çocuğundaki kelime espirisinin
kabul et ilk duyduğunda sen de gülmüştün
haç çıkarmana gerek yok
ama bir amin diyebilirsin mübarek ramazanda
ve evet bulular yoktu
onlar sadece
bizim aptal beyinlerimizin
boş konuşma balonlarıydı
ve içi asla dolmadı
çünkü kağıtlara inanıyor ve
kağıtlara buluları yazıyorduk
işte böyle bir bölünmeden bahsediyorum ben
işin ilginci şu an ben bir kağıda yazmıyorum
sen de bir kağıdı okumuyorsun
yani ortada bir kağıt yok
ve de bulut kelimesi sadece kelime
çünkü şu an bu yazıda bulut gözükmüyor
dur
bekle
her zamanki nefeslerinden biraz daha uzun bir nefes
al
çünkü çok saçmaladım toparlamam lazım
neden saçmaladım peki
basit
çünkü bir gerçekle yüzleşme aşamasındayım
ve o gerçek
gerçekten çok acı bir
gerçek
acı acı kırmızı biberden bile acı
ve ben bildiğin üzere acı sevmem
çiğ köfteyi bile acısız yerim
acı gerçekse
taaa en başta belirtiğim gibi aptal
(aptal benim hemen alınma güzel insan)
o beni hiç ama hiç sevmedi .(
lanet olsun(elbette bana lan o beni sevmedi diye kötü olamaz ki)

okumasan da olurlardan

bu blogda hiç yazmadım ama yazmadan edemeyeceğim bir şey öğrendim bugün
alışveriş
nedir öğrendiğim peki sezonda alışveriş yapma, git sezon sonu al indirimden güzelce yararlan. lan ne işmiş yav. şaşırdım valla. geçen kış bir arkadaşımla zarada bir şeyler beğenmiştim.(yanımızda bir kız vardı o düğün için bir şeylere bakarken biz erkek reyonuna bakıyorduk-yoksa hiç sevmem alışveriş yapmayacaksam bir şey bakmayı) neyse beğendiğim şeylerin fiyatı 1milyarı bulmuştu. altı üstü bi mont bi kazak bi ceket bir de ayakkabı idi. haliyle beğenerek nah alırım lan ben buları diyerek çıktım.(ki zara bildiğim kadarı ile uygun markalardan) neyse bu geçtiğimiz ay zaraya gittim yine. ama tatil için şort vs bakıcaktım. bi baktım beğendiğim her şeyin fiyatı düşmüş. örnek 120lik kazak 25. haliyle oha dedim. iyi ki almamış .) ve ne yaptım hemen 4 farklı kazak aldım. görmemişlik galiba dimi. ama nabayım. şortları da daha ucuz biyerden aldım. güzel oldu. bana ilginç geldi yani. :) neyse saygılar.