26 Aralık 2016 Pazartesi

bir de

galiba sanal değil de deftersel yazmak daha iyi yazma sebebi. daha gerçek. daha ne demekse.

bazı bazı

aramızda bazıları buralarda yaşayamıyor bile. sen eğer bu bazılarından isen beni anlayabilirsin değilsen sadece ne saçmalıyor dersin.
özgür değiliz bu ülkede içinde özgürlük kelimesinin anlamını bile bilmeyen insanlarla nasıl özgür olunur ?
ve bunun üstüne bir de yalnızız. düşünsel yalnızlık. kapalı beyinler arasında açık sözlülük imkansız. dürüstlük, samimiyet hiç biri yok bu toplumda. sevgi sadece karşılık için verilen çek senet.
kelimelerim kopuk farkındayım iyi bir yazar adayı bile olmadığımı fark edeli çok oldu ama bu dünyada kafasal bir yalnızlık ve kelepçeli bir ömür yaşadığımızı da fark ettim. ve bunu dile getirmek lazım. en azından ileri bakabilmek için. sadece bakabilmek.

24 Kasım 2016 Perşembe

özgürlük

büyüdükçe var olan özgürlüğümüzü kaybediyoruz. iyi maaşlı bir işim var ama eskisi gibi sokaklarda bile olamıyorum ya da istediğim şehirde yaşayamıyorum.
bu başlık aslında ankaraya olan özlemimden doğmakta
ankara ey özgürlüğüm özlemlerdesin

geleceğe çağrı

gelecekteki bilgisayar robot siborg bilmem nelere çağrım
son kitap yok olduğunda
dünya insanlığı ne olur yok et
diğer gezegenlere gidenleri de yok et
evrende insanlık son kitapla bitsin
bu çağrıya uyacak bir şey biri vs mutlaka olacaktır
buna inancım tamdır
sen de inan

6 Kasım 2016 Pazar

güneşe

ey güneş
senin çocuğunuz biz
gece üstümüze de kapansa
ayda buluşuruz seninle biz

19 Ekim 2016 Çarşamba

acıma

babama acıyorum ve işin köıtü yanı ben onun çeyreği bile etmem. ben daha da acınacak durumdayım.

sınıf

toplum tarafından dışlananlar sınıfında bile değilim. kendimi toplumsuz ve kendimsiz hissediyorum.

cahil

sadece cahiller inanır

13 Ekim 2016 Perşembe

itki

ölüm itkimi ,benimle doğumumdan beraber olanı,  en yoğun şekilde yaşamak isterim.

30 yıl

aynı mesleği hele de bu mesleği ölene kadar yapmak mı
cinayettir bu yaşamıma hayat tarafından
bu şekilde gitmeyecek,gitmemeli
bu şekilde sizler için yaşamamalıyım
sizler tarafından işi var gücü var adam gibi adam diye nitelendirilmek istemiyorum
onun yerine arkasında aptalca kafalarınıza neden öldü her şeyi de vardı halbuki soruları bırakmak tercihimdir. zaten anlamlı bir şeyler yapma uğraşımın saçmalığı burada. ne yaparsam yapayım hayat anlayışınızla uyumsuz olacaksa neden ölmeyeyim. ölmem belki yine uyumsuz ama en azından benim için yararlı bir durum.

insanlar

anlamadığım bir dünyada yaşıyorum. adamlık olgusu hayat uğraşı ve benzeri saçmalıklar. anladığım bir şey varsa yaşamak nasıl normalse ölme isteği de bir o kadar normal. keza bence yaşama isteği aptalca. ve kendimi bu konuda kimselere kanıtlama gereksinimi duymuyorum. duyumsadığım tek şey böyle olmaması gerektiği duygusu.

sondan önceler

ya hep ya hiç
ya hiç ya hep
diyen bir insanken
şimdi bu ikisinin ortasında
karaktersiz bir noktaadayım

belki

belki de benim hayatım bir intiharın mimarisidir.

11 Ekim 2016 Salı

asiliyet

istenmeyen bir şeylerin içime buhur ettiği yaşamımda
anılarım toplamında
kendimi bile mutlu edemezken mutlu olmak istemezken
hatta hiç bir şey istemezken
kendini mutlu etmeyi beceremeyen ama benden onları mutlu etmemi isteyen insanlar
size sesleniyorum sessiz
ama derinden ve gerçek
yeter

duyum

yaşamaya ihtiyaç duymuyorum

6 Ekim 2016 Perşembe

uuzn zmana proesi 2

intihar
ruh göçü
sevdiği biri
bilimsel dünya üzeri kurulu şirket
çılgın (ne demekse) deneyler
ruh toplama kısmı
sayısal mantık üzerine bir gün ağı
son gün yetişememe dramı
yan karakterler
inanmayan asıl kahraman
ölüm ruh hayat üçgeni

2 Ekim 2016 Pazar

yaşamak

kendine olan saygını kaybedince çok zor yaşamak

28 Ağustos 2016 Pazar

horoz

kendimi horoza benzetiyorum bazen. sırf  erkek diye horoz. yoksa tavuk da diyebiliriz. uzatmazsak lafın kısası:
çünkü kanatları var ama uçamıyorlar.

bunlar nasıl oldu.

bunlar nasıl oldu ? bir yandan soracaklarımı bile bilmiyorum aslında.
yaşamayı doğru öğrenemedim herhalde.

umutsuz.

ve başıma gelenlerin gidenlerin nasıl olduğunu bile bilmiyorum. bir yerde ciddi kopukluk var. hafıza kaybı gibi.

hayatıma bir kız giriyor. çok güzel hayal edebileceğim her şeyden iyi. ruhu temiz. ve bana aşık. neden ?
bu kızın suçu neydi ?

biz bu kızla evliyiz.

sonra bir iş geliyor. iyi parası ve şartları var. ama bu iş ruhumu sömürüyor. para benim için en önemsiz şey. değer verdiğim tüm metaların önemsizliğin farkında yaşıyorum. ama kazanıyor ve harcıyorum. bilinçsiz boşlu ve ya kölelik hali benimkisi. sonra anne ve baba bizle yaşıyorum. bir yandan onlardan da sorumlusun.

hayatı planladığım kısımlar vardı ise asla böyle planlamadığıma eminim. bir yandan mutluyum da vazgeçemiyorum ama.... aması bilinmez.

çaresiz hissetme durumu bu.

hayatın geliş gidişleri.

hayat bizi her zaman pompalıyor. ama asla boşalmıyor.

düşün

düşün ki bir kadın ona olan aşkı olmadan yapamam diye üniversiteyi bırakacak kadar romantik. diğeri de gelişimea  açık bir odun. bu çiftin çocuğusun. ve sunabildikleri seni hayata hazırlarken hep kırılmış-kırık-broken. nasıl normal olsun bu senin hayatın. ve sen de çocuk yapabilir misin bu durumda? yapmaman lazım. baba olmaman lazım. çocuğum eğer doğarsan senden şimdiden özür diliyorum. annem ve babamın bana yaptığı ihaneti ben de sana yapıyorum.

aile

bir insan ailesine sırf onu doğurdukları için nefret duyabilir mi ?

baba-ruh-oğul

babanın yaşanmışlıklarının oğlunu büyütürken ona geçmesi ne kadar da büyük bir kayıp. onun hayatı başlarda bitmiş olabilir. erken ölümler, maddi kayıplar. ona rağmen bir aşk. ve onunla gelen çocuk. ama hayat kurtuluşu görmeni zorlaştıran bir opsiyondur sadece. opsiyonu kullanan hep allahtır,evrendir vb.dir. sen devam edensindir sadece. işte bu gerçekle babanın oğluna vereceği şeyler olumsuzluklar toplamı oluyor. çocuk da her şeye sahip olsa dahi ruhu yaralanmış olarak büyüyor.

akış 2

sonra kitap okumaya başlıyorsun ve bu arada diğer çalışanlar da geliyor sırayla. işte Özlem hanım/ Ö büyük h küçük/ işte Kemal bey/K büyük b küçük/ işte geçici gelen adam ve kadın, belki Hatice hanım/H büyük h küçük/ ve Emrah bey,Yadigar hanım./E ve Y büyük b ve h küçük/ sen her ne kadar sadece kitap okusan da iş dünyası kibarlığı altında günaydınlaşmalar. Yadigar hanımın tapuk sesleri ofiste, her yerde. sonra biraz sessizlik. kitaba daha bir konsantresin. bir on sayfa okuyorsun. karşı tarafında iki meslektaşın ve müdür bir şeyler konuşuyor. telefon çalıyor. açıyorsun. salağın teki bir kaç soruda ve ya bir bey hanım istiyor. karar veriyorsun. soruları cevaplayıp azarlarca kapatıyorsun telefonu.

intihar çıkmazı

herkes için geçerli intihar sebepleri varmış. yani ben de olsam intihar ederim ve ya haklı ya çok üzücü gibi tepkiler verme sebepleri. atıyorum tecavüz mağdurluğu vb dışında intihar sebepleri tanımayan bir toplumuz. şuna sahip buna sahip yine de intihar mı salak ? aptal ? başına ne gelmiş. her şey yolunda. ya da derdi bu muydu ? pes etmiş, güçsüz.

GÜÇSÜZ ?

ne kadar zalimce bir yorum. her yerde güçlü olmalıyız,ilerlemeye devam etmeliyiz mottoları. edemeyenler ise ezik ?
bazılarımız her şeye rağmen, belki ruhen belki fiziken sizin kadar güçlü değil işte. ve bu sebeple bile olsa intihar eden birini en azından öldükten sonra kötülemeyin, hor görmeyin. sadece susun. anlamaya çalışmayın. aklınız bu olayı alamayabilir çünkü. çözümsüz kalabilirsiniz. ve bu durumda sadece güçsüz, salak gibi basit kelimelere sığınıyorsunuz.
her doğum nasıl özelse her intihar da özeldir.
bunu anlamak zorunda değilsiniz, nasıl dünyaya neden geldiğinizi halen anlamadıysanız.

profi

blog profil yazımı okudum da gülümsedim.
başlık pusudaki pantere selam.

7 Ağustos 2016 Pazar

akış 1

uyanıyorsun. yine mi uyandım diye soruyorsun. boşluğa. sonra sağına bakıyorsun. O, orada. bebek gibi. çok güzel diye düşünüyorsun. banyoya geçip elini yüzünü yıkıyorsun. düşüncelerin gidiyor. diş fırçalama. ferahlama hissi. odaya dönüp deodorantı koltuk altlarına sıkıyorsun. giyinmeye başlıyorsun. 10 dakika bitmiş oluyor. koridora girip evden çıkıyorsun. asansöre binip aşağıdasın. dolmuşa yetişme. senin gibi sabah işe giden veya okula giden ama hep aynı yüzlerle. yarı uyanık geçirdiğin dolmuş yolculuğu sonunda limanda iniyorsun. sabah kahvaltın için bir simit alıyorsun. simitçi güleryüzlü ve senden daha mutlu olmayı bilen biri. birbirinizi allaha emanet ediyorsunuz. sen allaha inanmasan da bu emanet işi seni sevindiriyor. ve her zamanki gibi işe 20 dakika geç gelmişsin. ama yine de dairende işe ilk gelenlerdensin. bilgisayarın(ne kadar sevimsiz bir kelime) başına geçiyorsun. açıyorsun. şifreleri girip programlarını açıyorsun. sonra bir es verip simitini dört parçaya bölüyorsun. bu arada ilk günaydın geliyor. muhtemelen , her gün işe senden  daha erken gelen Erkan bey. /E BÜYÜK b küçük/ sen de ona günaydın deyip sabahın ilk işlerini halletmeye başlıyorsun. bir yandan da böldüğün simitleri yemektesin. ilk işi ve simit yeme meselesini paralel bir şekilde bitiriyorsun.

25 Mart 2016 Cuma

ip

bazen son bir kanser yakıp
kafamı bağlayasım geliyor
bkz: kafa bağlamak

6 Mart 2016 Pazar

izbuluş

ergen zamanlarımda en önemli organım sikimdi
şimdi zamanlarımda ise gözlerim
bu galiba hayatın değişkenliğini gösteren bir izbuluş.

okuş

okumayı sevdiğim kadar sevdim seni

19 Ocak 2016 Salı

saçmalantırıksal diferensif komplex

kokusal ritmik tohumlar ve yılmış kadın yağmurları düşlerimde sancılınıyorlar

herkes

dünyada herkesin isteği şey yemek içmek uyumak sevişmek
ve buna rağmen herkes mutsuz
mutsuzluk bu basit isteklerin neresinde
aç gözlerini
ve gör
açgözlülüğü

hikayesi muhammer

o muhammerin de bir hikayesi var haftasonuna ölecek ,o hikayede, o

zm

afromatik aforizmalar ve erotizm

bir nokta

bir . dan sonra hayatını çizme şansın pek kalmıyor
ikinci . dan çizmeye başlayabilenler ne yüce insanlar

meslek hayatı yorumu

paranın olduğu yerde adaletsizlik hakimdir
adaletsizlik olan yerde ise yalancı dindarlar yalancı namusçular yalancı adamlar madamlar ve mandalinalar

tanım

özgürlük tek kişilik yataktır