31 Ocak 2010 Pazar

unutmak istemediğim rüyadır

büyük titanic i dev kara balina aldı turlattı tüm okyanuslarda ve sonunda park etti boğaza dün gece rüyamda...

29 Ocak 2010 Cuma

siyah mektup


güçsüzleşiyorum bazen dünyanızda
öfke duygusuna yenildiğimi ya da yenilebileceğimi hissediyorum
bazense bu MODERN DÜNYAYA ait olmadığıma gerçekten inanıyorum
ben dünyanızdaki hacivatla karagözdeki bir oyuncuyum sadece
onlar yoksa ben de yokum
ve bedenim yenilmekte her geçen gün MODERN DÜNYANIZA
alkolle ayakta durmakta ya da çabalamakta durmamaya
her siyah gününüzde ciğerde bir kara daha oluyor
kısacası efendim durum budur
arz ederim alın canımı el birliği ile bütün toplum.

başka nefret

kullağımıza fısıldayan şeytanı düşün
ve ondan olabildiğince nefret et
seni kandırdığını sanmasına izin ver
ve savunmasını bıraktığı an kus ona
şiddet kus nefret kus
içinde olan tüm pisliği ona kus
dünyadaki kanseri kus
ve lanet oku şeytanın dediklerine
şeytanı becer
aklına gelebilecek her bir pozisyonda
tembellik etme piçe uyma
onun anasını da belle
şeytana avukatlık edip uşak olma
kimin sahip kimin köle olduğunu göster
arkamızda haince duran kırmızı ibneye
evet ibne diye bir şey varsa ta kendisidir.
illa biri kullağına fısıldamalı ise
al ben varım sana
ve diyorum ki becer o kırmızı ibneyi
gençliğini zehir etmesine verme izin
şeytan olsa olsa masanda yatan kevaşedir
asla pezevengin olamaz
veya ciğerlerindeki kara.

hanimiş

hanimiş hainmiş
var ya kulağa fısıldayan bir şeytan
deli gibi ondan akıtmalı bin kan
tadına varmak istiyor anarşşş
izm ruhum an be an

hanimiş hainmiş
fısıldadıklarını ona sokmak geliyor içimden
kanser tütsün istiyorum her bir delik yandan
gözlerindense gelsin yaşşş
şeytana da olsun bir cehennem

otomatik portakal dan bir kısımcık.

evet evet evet işte buydu. gençlik bitmeliydi ah evet. ama gençlik hayvanmış gibi olmaktır zaten sadece. hayır sadece hayvanmış gibi olmak değil de hani şu sokaklarda satıldığını dikizlediğimiz minik oyuncaklardan biri olmak gibidir,teneke ve içi zemberekli ve üstünde kurma kolu olan ve gırr gırr gırr diye kurunca gitmeye başlayan,yürüyen filan minik herfilerden biri olmak gibidir,ey kardeşlerim. ama dosdoğru gider ve bir şeylere çarpar bam bam ve yaptıklarını ,elinde olmadan yapar.genç olmak bu minik makinelerden biri olmak gibidir.
..
.
.
.....dünyanın sonuna kadar filan da böyle gidecekti,durmada durmadan durmadan,kocaman dev bir herif filan gibi, belki dev ellerinde leş kokulu pis bir portakalı döndürüp döndürüp duran bizim Tanrı nın kendisi gibi---korova sütbarı sağolsun---

28 Ocak 2010 Perşembe

kanser dumanında bir gece

kanserlerimizi içiyorduk
dev bir katil menekşenin altında
hemen topuklarımızın altındaydı
siyah gri lacivert...gökkuşağı

gözlerimizle rüyalarımızı okuyorduk
başka pezevenklerin kevaşelerin yanında
kalbimiz birbirimizin tapularındaydı
küçük kız eşcinsel...ölüm aşığı

tarihi geçmiş süt satıyorduk
şeytana veren tanrı arkamızda
ilaçlarımız lanetin zehirindeydi
annelerin babaların...birolmuştu vahı

birbirimize aşık ihanet ediyorduk
yataklarımızda başkaları ruhumuzun önünde
güzel ve rezil ve çirkin ve asil seviştiğindeydi
hayatın pis korkak...örümcek ağı

26 Ocak 2010 Salı

viski gece istanbul kar

istanbulda bir kış gecesi
karlar altında bir şehir
aşkla sevdiğimi anan bir ben
tek başına elimde viski
sensizlikle yoğrulmuş bir hayat
yaşamakta kafadaki hesaplarda
kısacası yalan bir gece
sen olmadan gerçek var mı?

yaraya merhemdir dost

leon kim? nasıl biri?
melek gibi.
benim için herşeyi yapar.çok eğlencelidir.iyi bi dosttur iyi sır tutar bi de çıkmazdayken sağlam bi mantık kurar ve yardım eder.

bu isim vermeden soru sorup cevap aldığın sitelerden biri. tbi arkadaşımın sitesi. valla bni sordum imgeme. o da böyle bir cevap verdi vay be ben kimmişim dedirtti sağolsun. mutlu oldum fazlası ile hem de iktisattan kesin kaldığımı öğrendiğim şu gün.:D alkışlar tek izleyicim imgeme arkadaş.

ayrıca evlenme kararı da aldık duyurulur. bugün söz verdi. iki şartı var bir sakin grubuna her daim yakın olmayı sağlayacağım. diğeri de tüm dünyada herkes de ve da kuralını çok iyi öğrenecek bunları yapacaaaam len ben:D

24 Ocak 2010 Pazar

ankara aşktır meşktir

öncelikle güzel dilimizin içine faceden yapılan chatte ettiğim için özür dilerim.
bugün mutlu yatma sebebim. sabah istanbula bir litre viski ile yol. istanbulda kar. ankarada en sevdiğim. onunla buluşmak adına dönüşte verilmiş söz. ve bu sözü tutana kadar sabırsızlıktan ölmek.:D
Leon
sıkılcam die:D
onu sormştm

00:45'turuncu
evet.sıkılıyorum.
ama

00:45Leon
?

00:45'turuncu
yarın dışarı falan çıkıp bir hava alıcam
güzel bir karar

sevmesende ankara güzeldir:D

00:46Leon
ne de olsa

00:46'turuncu
:)
aman ne ararım ne ararım onuda

00:47Leon
nye be bnce gayet gzl:D
kemklerinin titreşimini
hissedebiliorsun
canlıyım lan ben diosun filan:D
canlıyım lan ben demek spr bişe bnce:D

00:49'turuncu
öyle cansızlaşıyorsunki burda yaşadıkça
yaşadığını soğuğunda anlıyorsun:D

00:49Leon
katılmıyorum
kesnlkle
yanlş
bir ölü bile can bulabilir ankarada
sokaklara anılara
doğru
gözle bakmayı biliyorsa

00:50'turuncu
anılar ankaranın değil
insan yaşadığı her yerde anılar edinir
insanı canlı tutan anılar değildir sadece
yada yetmez
anı herzaman iyi değildir

00:51Leon
işte ankarada atladığın nokta başka
şehrde bulmassn anıya can verme gücünü
buradaki melankoliyi
tadamassn
ve anılar
olmasa...
gerçekten yazık olurdu
iyi olması değil önemli olan bnce
anıyı güzel yapan şey
içindeki bir renk bile olabilir
en kötü anında dahi mutlaka güzel bir şey vardır
sorun o güzelliği görebilmekte

00:55Leon
çok mu saçmaldım durgun kız?

00:56Leon
cvp ver kız kendimi deli sancamw

01:00'turuncu
burdayım
yok değilsin haşa.
doğru diyorsun
ama ankaradaki anılarımı istemiyorum



01:02Leon
keşke sana güzel bir anı verebilseydm:(
ama umarım en güzel anları
hep sen yaşarsın turuncum

01:02'turuncu
:)

sen de..
sen bendende iyilerini yaşa

01:03Leon
şu an gzl pekala kanmca:D

01:03'turuncu
eh tamam ozaman:)

biz bir şeyi delicesine severiz ama tanrım neyi?

tanrın konuşuyor
biz sadece kendimizi severiz
ben bile
biz sadece kendimize aşığız
ben bile
biz sadece kendimiz için hayatlar yaşarız
ben bile
ve biz öyle bir ihanet aşığı olmuşuzdur ki
kendimize hep onun için
başka bir şey için der ve inanırız
6 yaşında bir kız çocuğu nasıl inanıyorsa öyle
işte bu yüzden
yaşam s.k;les: bir şey

problemsel aktivite

sıkılmak sadece aptallara göredir. kimindi bu cümle yardım pleaseee....

özlemdir en büyük parlaklık

geçenlerde bir arkadaşım
gözlerin şu an çok güzel dedi
nasıl der gibi baktım şaşkınlıkla
onunla telefonda konuşmak bile
gözlerinin parlamasını sağladı
şu an hayat dolusun
ve onsuz bir zombisin dedi

bunu diyen DOSTLUĞUMUZDA 5. yılımıza giren bir kız arkadaşım. beni gerçekten tanır. o hayatımın en büyük şahitlerinden biri. işte ben o parlamayı çok özlüyorum be arkadaş.

sorudur sadece sorun

tanrı da mutluluğu aramak
her şeyi ondan beklemek
bir de buna yüce aşk demek
küçük bir çocuk gibi
masallara inanmak değil mi?

19 Ocak 2010 Salı

üzüldüm ama ben

üzüldüm gece gece çünkü okuduğum bloglardan birinde artık sadece davetliler okuyabilecekmiş. tabi blog sahibi beni tanımadığı için davet atmamış. mantıklı onun açısından. ama nerdeyse 1 aydır okuyordum ve herhangi bir kötü amacım yoktu. tamamen saf duygularla sadece okudum. evet genelde hatun bloglarını takip ediyorum ama bunda tek amaç karşı cinsi daha iyi anlamak düşünce tarzlarını öğrenebilmek. erkekleri neden merak edeyim ki? basit varlıklarız hatunlara göre cidden çok basitiz. hani bizden üstün olduğunuzu kabul etmeyen erkek bile yok sadece bunu dışa vuran vurmayan erkekler var. ama her hatun birbirinden farklı bazı ortak özellikler dışında. nasıl ifade edilebilir bu durum? misal 100 üzerinden bir değerlendirme yaparsak 0-20 arası zayıf özellikleriniz,90-100 arası üstün özellikleriniz aynı.20 ve 90 arası ise her hatunun farklı farklı özelliği var. bu yüzden anlamak zor sizi bence. diğer yandan erkeklere gelirsek 0-60 zayıf, 80-100 üstün özellikler aynı ve sadece 60-80 arası küçük kısımda farklılıklar var. siz de bunu anlayamadığınızdan yakınıyorsanız sandığıız kadar zeki değilsiniz demektir. ha ne diyordum üzüldüm işte arkadaş. ne güzel okuyordum çok ilginç bir karakterdi benim için. en azından fazlası ile dürüst olabilen bir kızdı o yüzden okumak iyi oluyordu. hatta bazı sorulara cevap bile bulmuş oldum keşke daha fazla okuyabilseydim ya da onu gerçek hayatta tanıyor olsaydım. güzel olurdu. umarım diğer okuduklarımdan da atılmam.

not: bak diğer bloglarını okuduğum iyi arkadaşlar eğer rahatsız oluyorsanız hemen atın beni blogtan ya da atılma matılma diye bir şey yoksa yazın bana. istenmediğim yerde üzülsem de kalmam :D

s.not:tabi bunun için arada da olsa benim bloga girmeniz gerek yani yukardaki nottan haberdar olup atmak atmamak için. ama heralde blogunuza kim bakıyor diye bir kez de olsa göz atmışsınızdır. saygılarımla:D

18 Ocak 2010 Pazartesi

liberal karakter savaşı

şu an olduğum ben,

olmak istediğim ben
ve
olamadığım ben,

kendi aralarında
öyle bir harbe girmişler ki
gerçekleri unutmuşlar
kör olmuşlar............savaş meydanını görememişler
sağır olmuşlar,,,,,,,,,,,,,,,,,acının sesini duymamışlar
akılsızlaşmışlar???????kime zarar verdiklerini farketmemişler


ve zaman savaşa dahil olmuş
destansı bir şekilde
her iki tarafı da
acımasızca katletmiş

17 Ocak 2010 Pazar

her şeye rağmen

içimden bir ses seneye istanbula temelli gideceksin diyor.

ederlezi(3(

Aşk sırılsıklam kayıp
Dünya günde beş kere ayıp
Laf aşkı bilmeyene
Laf seveni anlamayana

16 Ocak 2010 Cumartesi

how ı met your mother?


heralde en sevdiğim dizilerden biri. dün son sezonu izlemiş bulundum. kendi karakterimi birine benzetmek gerekirse ted mosbye benziyorum derim rahatlıkla. ben onun biraz alkolik modeliyim hatta. gerçek aşkını arayan ben ve ted. ama marshall da bu yönden aslında aynı. farkı o lilly ile bu aşkı bulmuş bir karakter. şimdi o zaman kendimi şöyle tanımlamakta yarar var bendeniz ted ve marshall arasında bir şey oluyorum. çünkü ben lillymi buldum ama o beni bulmadı. böyle olunca insan mutsuz oluyor be arkadaş. kötü bir şey.

çok çocukca ya da özenti bir yazı oldu ama diziyi izlerken hep bu aklıma geliyor paylaşayım dedim. bir diziden hayata geçmek bana göre değil ama olsun.


siyaset bilimine çalışılan şu saatlerde ara verip yazmak iyi geldi açıkcası. cumartesi gününü evde dersle geçirmek!? galiba ilk defa oluyor. hani daha önce evde olduğum zamanlar oldu ama ders mi? yok artık dedirtti adama. yani ne bileyim tamam istenilen sevgili ortada yok ama sürü ile arkadaşla her daim yapılan organizeler neden yok? içki,kumar(kağıttan tut pesine kadar),sinema,,,, offf finaller bitsin bu üçgen dışında bir alana çıkmayacağım kısa bir süre.. mutlu etmiyorlar ama kafa dağıtıyorlar sonuçta. içki dedim de 10 gün oldu be içmeyeli(emin değilim daha az da olabilir:D) çok özledim. neyse 23ünde fasıl var.

veeee günün süprizi: cansu hanım oldu. ben msne ve internete dikkat etmişsindir geceleri giriyorum. cansu da galiba gündüz erken saatlerde öğlen filan giriyor. yani bir zıtlaşma oluyordu durmadan. hani görüşmüyorduk ya düşün msnden bile konuşmuyorduk. neyse ki bugün karşılaştık. birbirimize özlemlerimizi ilettik. blogdan ona da haber verdim. çok mutlu oldu. özellikle kendisi ile ilgili yazı olmasına.:D ama ona da söyledim hani yoldaş cansuma diye yazdım ya sonunda özledim cansuyu diye filan. bunun üstüne olunca şaşırdım baya açıkcası. tesadüf belki ama olsun:D

neyse şimdilik by... iktisattan kaldım demiş miydim?:D

3

kelimelerimizi değerli kılan:
onlara ne kadar sadık olduğumuzdur.
sevdiğimizle mutlu olmak
bu sadakata bağlılığımızdadır.

14 Ocak 2010 Perşembe

eskiciyim


11.sınıf 2. dönem kankam sıla ile yeni tanışmıştık. ikimiz edebiyatla ilgili insanlarız. çoğu ilgililer gibi de ömer hayyamı severiz ve sıla ömer hayyamdan bana aşağıdakini yazmıştı. cüzdanımdan bugüne kadar hiç çıkarmadım.

BEN NE CAMİYE GİRMEYE LAYIK BİR İNSANIM NE DE KİLİSEYE. BENİM ÇAMURUMU NE İLE YOĞURDUĞUNU YALNIZ ALLAH BİLİR. BEN YOKSUL BİR KAFİR YAHUT ÇİRKİN BİR KAHPE GİBİYİM. NE DİNİM VAR NE DÜNYAM NE DE CENNETE GİTMEK ÜMİDİM.

HAYYAM

vu huuu:D

bugün çok mutluyum
o facede beni ekledi tabii ben kabul ettim.

sonra:teşekür ederim:) iyi bir karar bnce. dedim

o da: :) bencede.benim yerim her zaman yanındı.hainlik etmeye gerek yok.hayatıma tekrar hoşgeldin.. (bunu demesini beklemiyordum açıkcası)

kısacası acayip mutluyum. gerçekten mutluyum. sadece onun sayesinde hissettiğim bir duygu hali aslında. belki adını değiştirmek gerek mutluluktan öte çünkü. tarif etmek gerekirse sanki birisi kalbimi gıdıklıyor ve sürekli gülüyorum. neler olacak bakalım?

12 Ocak 2010 Salı

eskiyi unutmadım

YOLDAŞ CANSUM'A

Aşklar kimleri süründürüyor bu dünyada
Kimler nelere üzülüyor
Bizde sevdik zamanında
Kalbimiz en derinden yara aldı
Kimler için süründük
Sevgimizi heba ettik
Kendimizden geçtik
Ama değmezmiş bu aşk denen melete
Ne sürünmek ne üzülmek ne de sevgini vermek
Kısaca yoldaşlarım bu aşk dediğin sadece
Hayata bir eksi daha

Cansuyu çok özlemişim şu saatte bunu farkettim. kendisi benim liseden çok sevdiğim bir arkadaşımdır. son senemizde ve bu sene görüşmez olduk. biraz sınav yüzünden oldu o bu sene tekrar giriyor çok çalışkandır. benle işi olmaması gereken iyi insanlardan. zaten biz cansuyla hiç bir zaman inanılmaz samimi çok yakın olmadık ama birbirmizi anlardık yeri gelirdi her sırrımızı paylaşırdık. lise koridorlarında aptalca dansımızı haftada bir gün her tenefüs yapmaktan çekinmezdik. bize bakan şaşkın gözler arasında. öyle mutlu olurduk basit bir dansla. bunu da bi gün aşk acısı çektiği bir gün yazdım galiba ona. mutluluğu hakedenlerden biri ya sevindireceğim hesapta ha zamanda galiba 10.sınıf ikinci dönemdi.

Cansu bi şekilde sevgi denen şey hissediliyorsa şu anı hisset. tüm sevgimle mutlu olmanı diliyorum.:D

1/4

arkadaş önce özür dilerim senden çünkü dün yazdığım soru vardı ya kolaymış be aslında. okula gidince arkadaşlardan öğrendim. hatta sevindim bi kaç puan alırım diye. tabi nasıl ben kolay soru olduğunu farkettiysem hoca da farketmiş. bu yüzden de saolsun sormamış. doğal olarak öğrenmek kısa vadede bi işe yaramadı umarım uzun vadede yarar. iktisattan kesin kaldım. tek umut çan eğrisi denen zımbırtı ama sanmam bi halt çıkacağını. hoca verdiğim tüm cevapları(espirileri) doğru kabul ederse de geçebilirim bu ikinci bi ihtimaldir. gözardı etmemek lazım. merak edene: çizdiğiniz grafikte eğri nasıl davranır? grafik tamamen bi yerlerden sıkılarak çizildikten sonra verilen sözel cevap'' bu eğri çok kişiliksiz o yüzden nasıl davrandığını kestiremeyiz hocam'' bunun gibi nice cevapların olduğu 8 soru 8 sayfa olan bir sınavdı. kısaca kaldım hocam.

kendimce karar aldım eğer dört dersten kalırsam bu sene bırakacağım okulu. toplyacağım her şeyimi. 4 sene sonra yaparım dediğim marmara sinema için ailemin yanına gidip tekrar sınava hazırlanacağım. son kere dershane öğrencisi olmayı düşünmek. iğreti gibi dursa da hayatım için mühim gözükmekte.

zaten sevgili, bendeniz hayatım boyunca üniversite düşünmemiştim. hiç bir mesleği hayal etmemiştim ciddi anlamda. ancak son sene hem aşkın etkisi hem sen kazanamazsın gibi boktan laflara kapak yapma ayrıca egoyu tatmin etme ihtiyacı ve bunlara ek olarak gelecek kaygısı ile yumurtanın kapıya dayandığı zaman en iyi öğrenme zamanıdır bilincinde son 3 ay çalıştım ve uluslararasını kazandım. ha bu bölümü de sevdim siyaset vs ilgi alanımdır.(ne uzun bi cümle oldu ya) lakin sinemaya hepo aşık biri oldum. okulunu filan düşünmemiştim daha önce ama araştırmalar sonucu ve gelecekte ciddi anlamda bu işte yoğunlaşma isteğimle okulun son senesi sınava tekrar girme kararı almıştım. marmara sinemaaaa:D plan bu olmasına bu da okul uzarsa olmaz ki be arkadaş... bu yüzden ya uzamadan bitecek sonra marmaraya geçeceğim ya da baktım uzuyor kesip atıcağım.

ve işte muhtemelen kaldım iktisattan kaldı geriye 3 ders hakkım bakalım neler olacak?


not: bugün şeyi farkettim ben cidden tembel bir adamım. yarında bir kez dahi derslerine girmediğim ingilizce sınavı var(not ingilizcem iyi değil hayatım boyunca kasmadım--ama kasılacak o ayrı) ve son gün yine çalışmadım yine çalışmadım önümde duran 8 saat boş zamanda. kitap okudum film izledim yazdım ama tembellik namıma ders çalışmadım.

?

var mıdır aşık olmaktan
daha güzel bir gün doğumu?

11 Ocak 2010 Pazartesi

çok boş bir güne ağıt

öyle ki 3saat 30 dakika sonra iktisattan çok önemli bir sınava gireceğim.en az 60 almam lazım.tüm bir kitabı çok iyi biliyor olmam lazımülkenin en manyak iktisatçısının sınavı ve vizede puan almamı sağlayan test sorularınında olmayışı süper. çelişkili bir süper. iktisattan çakma çakmama meselesi değil cidden adamın bize alıştırma diye verdiği soruları iktisat bölümünde okuyan(hacettepe gibi kaliteli üni) arkadaşlara bile sordum yapamadınlar soruları. ve ben uluslararası ilişkiler okuyorum hocam. iktisatçının yapamadığı iktisat sorusunu nasıl yapayım. çok zeki değilim ki ne yazık ki. neyse işte bu durumdayım. ve tanımadığım kişilerin bloglarını okudum ama çalışmadım. ve kendi bloguma yazıyorum ama çalışmıyorum. ve cesaretin var mı aşka filmini 10.kez izleyeceğim ama çalışmayacağım. sonra da okula gidiş sınava giriş kalış ve geri dönüş:D işte böyle bir gün var önümde bakalım zevkli mi GEÇECEK zevksiz mi?

merak edenlere örk soru:
not:bir sorunun c şıkkı olan bölümü ve ayrıca başı veya sonrasını vermiyorum. çünkü soruyu yapmanızı sağlayacak bir bilgi inanın yok.

soru: marjinal ikame oranı(marginal rate of substition:mrs) nedir? (i) mppl ve mppk ile olan ilişkisinn (ii) K ve L ve (iii) deltaK ve deltaL ile ilşkisinn formüllerini yazarak şekil üzerinde açıklayın. bu ikinci ilişki, geometrik olarak bir açının tanjantında ifgadesini bulur. bu açıyı çizmiş olduğunuz şekil üzerinde gösterin.

son not: bunu ben yapamadım abi ha sen okur anlar yaparsan benden daha zekisin tebrik ederim seni canı gönülden harbiden.:D hatta beyninden öptüm bile.

bir eski bir yeni

eski yazılarımdan da koyma kararı aldım artık:D
ve ilk başta kankamın benim içim lise 3 ün sonunda yazdığı şeyi paylaşma kararı aldım:D kankam ya çok özledim en son aralığın son haftası görüştük iyi mi?:(

nasıl kayıt etti isem öle

SILA BENİM İÇİN YAZMIŞ DERGİSİNEDE KOYACAKMIŞ




Ellerimde ne güzel durdu kızıl alev.şafak topağı;
gün rengi gül şarabı.
ne de güzel göründü gözlerime bulutsuz gökyüzü ,
ne şafaklar attı yıldızlarımda ,
ne şafaklar söndü.
gece bulut seçmek güçtür elbet.
bulutla ömür koşmak suçtur elbet.
gök rengi şarap içmek boştur elbet,
ağlarken derinden bulut ömürlü sevgili
Gül tatlı şarap zehir oldu.
Bu açan ruh açmadan soldu.
Genç yaşta toprak oldu.şarabını toprağa, bedenini güle verdiler…
(bunu sana yazdım 2. fanzine koycam)


o gün çok mutlu olmuştum:D severim o günü

2

kafanda kırk tilki dönüyorsa
yer yoktur kalbinde bir tavşana

kafanda kırk kabus dönüyorsa
yer yoktur kalbinde bir gerçeğe

10 Ocak 2010 Pazar

SON DAKİKA SON İŞTE SON


dan!!!
vay hiç acımadı:)
sanki iğne olmak gibi bir şeydi.
bir de hesapta vazgeçmiştim.
kanlar akıyor,herkes şaşkın,
neyse ortamda kız yokta çığlık mığlık yok.
lan man sesleri sadece, vay aq diyorlar
neden bu kadar şaşırdınız ki?
sanki daha önce niyetlenmedim böyle bir şeye?
tamam ben de şaşırdım,
vazgeçmiştim olmuyor filan diye
ama kardeşim benim gibi adamın
olacağı ortama silah bırakmak akıl işi mi?
sizi tanımasam biriniz bilerek koydu,
benden kurtulmak için diyeceğim.
içkinin ayarını kaçırmayacaktınız be abi.
ha hatırladım oktay sevgiliden ayrıldım,
leon sen yapamadın ama ben yaparım kardeşim
diye kafasına dayamıştı değil mi?
.
.
.
.
.
.
.
.
.
ben sadece sustum,
bekledim.
.
bekledim
..
ve götü yemedi.güldüm tabi
valla benim denemeler göt meselesinden
başarısız olmadı ama bunu bilmiyor musun?
ben daha önceki denemelerimde mizanseni bile ayarlamıştım ki...
unutulacak şey mi?
klasik bilek kesme olayı için banyoyu temizlemiştim,
herkese veda mektubu yazmıştım,
gözlerimin altını artisliğine kesmiştim,
sonra da bilekleri kestim ve beklemeye aldım kendimi.
nasıl unutulur bu?
annemlerin eve erken geleceği tutmasa
.
.
.
ah
zaten o gün ölmüştüm ben
olmadı olduramadım:(
tamam hadi diyelim bunu unuttun.
peki zehir meselesi?
düşünsenize man kafalar!!!!!!!
!!!!!
zehri içtim elimde çiçek yattım,
1 saatte ölecektim,daha ne yapayım?
şansıma
ya da ne bileyim şansızlığıma yine yetiştiler,
yine oldurmadım
ve artık vazgeçmiştim..


diğer yolları denemek korkutmuştu!
hani erdem demiştin ya git atla bi yerden kesin çözüm diye!
ya kurtulursam diye çok korktum ondan
ya da ölsem bile dağılmış bir ceset!
korkunç olurdu
bi de
bi de ruhuma da ilk gününde kötü
bir gün yaşatmak istemedim doğrusu;
; ;
, ,
, ; ;
ve bugün
nihayetinde öldüğüm
ve hiç bir mizansen hazırlamadığım
kendimi bile şaşırtığım ölüm günüm.
size yemin ederim kardeşlerim;
buraya gelirken sadece eğlenceksin leon diyordum...
of oktay çıkartmasaydın be silahı kardeşim,
hadi çıkardın sen neden sonra önüme koydunuz?
öyle önümde silahı görünce,
kafa da iyi olunca
dayanamadım be dostum.
sıktım işte
ve öldüm...


özür dilerim hepinizden


bak kalp atışım durdu bile.!.
kardeşlerim ölümün ilginç yanı ne biliyor musunuz?
kafama sıkma ve kalbimin durma arası;
size çok kısa,
bana çok uzun...
işte tek farkı bu,
zaman diye bir şey yok!
o değil de hala mutsuzum ben ya!
neden peki neden?
duy sesimi turuncum gerçekmiş
sana ruhumla aşık olmam,
bak hala acı çekiyorum
güle güle
!
!
!
ha unutmadan mektuplar odamda duruyor
herkese yazdım okuyun mutlaka

ihanet:kadınların birbirine mirası


ihanet iki kişilik değildir
tek kişilik bir oyundur
başroldeki her zaman kadındır
aldatan da olsa aldatılan da
bu iki kadın arasında fark yoktur
çünkü kadınlar gerçek aşkı bulana kadar
birer karaduldan farksız
her erkeğini öldürür
mutlaka da istediğini bulur
ve o aşkı kadını aldatırsa
şaşırır,anlayamaz ve suçu başkasına atar

erkeklerse oyunda hep salağı oynar
ve bir gün o salak
inancını yitirir
öyle ki gerçekten onu seven bir kadın olursa
bunu göremez
ve o da ihanet eder
çünkü daha önce gerçek aşkını bulmuştur
ihanete uğramıştır
sonrası ise sadece yaşamında bir anıdır

işte ihanet tek kişilik bir oyun
belki tek gerçek
ihanet:kadınların birbirine mirası
bu gerçeği bu kadar adil kılansa
kadınlar
önce gerçek aşkı bulana kadar aldatır
kalbine zehir akıttıklarını farketmez
sonra bir gün
ölü bir ruha aşık olunca onun kendisini asla
aldatmayacağına inanır
sonunda ise sadece şaşırır

9 Ocak 2010 Cumartesi

.....................

af dileyemem.o an ya ona engel olmak ya ölmek vardı.abartma engel olabilirdin.canımı yaktınız ben ne yaptım?diyebilirsin.de zaten.abartmıyorum.o an orada olmayı kimse istemezdi.herneyse geçti diyemiyorsun.diyemediğim için sana olan utancım senin gibi bir çok insana olan utancım hepsi beni beklemeye itiyor.mutsuzum.neden yazdım sana bunuda bilmiyorum.sanırım ben artık kötü biri olmaya başladım.meleğindim.sanırım bunun vicdan azabını çekiyorum.değişmekten korktuğumuda biliyorsun.büyümek çok zormuş.

yazdı cevap yazdım ve sustu susmasa keşke!!!

8 Ocak 2010 Cuma

akla geldiği an yazış(ilk benim için)

çoğu insan için zor olan:
seni seviyorum demektir
bazıları içinse bu çok kolaydır
asıl zor olan:
sana aşığım demektir o bazıları için.

sone 1



yalnızlıktır gerçeği anlamanın anahtarı.
gerçektir ruhumuza özgürlük kefaleti.
bu büyük fedakarlık ki açıcaktır bize cenneti.
böylece ulaşacağızdır sonsuz mutluluğa.

6 Ocak 2010 Çarşamba

baybayhepiniiiss:D

Dünyada, köylerden, kentin geniş meydanlarına kadar önemli alanlarda ya da salonlarda kutlanan binlerce şenlik ya da kurtuluş günü dikkati çeker. Bunların bazıları ve bu günlerde içeceğimden kendi çapımda kutlama yapacağımdan emin olabilirsiniz....

1 Ocak: Bütün batı dünyası, Hindistan, Endonezya, Japonya, Kore, Filipinler, Singapur, Tayvan ve Tayland'da yeni yıl.

2 Ocak: İsviçre'de "Berchtoldstag".

3 Ocak: Japonya'da Genshi-Sai
(İlk Başlangıç).

5 Ocak: İngiltere'de dini bayram (Ocak'ın 12. gecesi).

6 Ocak: İngiltere'de 5 Ocak'ta kutlanan bayramın bütün katolik Avrupa ve Latin Amerika'da kutlandığı gün.

Ocak ayının üçüncüpazartesi günü: ABD ve Virgin Adaları'nda Martin Luther King Jr'ın doğum günü.

15 Ocak:Japonya'dayetişkinler günü.

20 Ocak: İngiltere'de AzizAgnes günü.

26 Ocak: Avustralya Günü; Hindistan'da Cumhuriyet Günü.

Ocak - Şubat: Çin'de yılbaşı.


Şubat: İsviçre'de şubat ayının ilk pazarı Hamstrom.

3 Şubat: Japonya'da "Setsebun", tohum atma festivali.

5 Şubat: Meksika'da anayasanın ilânı yıldönümü.

6 Şubat: Yeni Zelanda ulusal günü.

11 Şubat: Japonya'nın ulusal kuruluş günü.

Şubat: 27 Dominik Cumhuriyeti'nde kurtuluş günü.

1 Mart: Kore'de kurtuluş hareketi başlangıcı günü; Panama'da anayasa günü.

8 Mart: Birleşmiş Milletler'e üye ülkelerde Dünya Kadınlar Günü.

17 Mart:İrlanda'da A.Patrick Günü.
Kolombiya, C. Rica, İtalya ve İspanya'da A. Joseph Günü.: Meksika'da Benito Juarez'in doğum günü kutlamaları.

22 Mart: Arap Birliği üye ülkelerinde Arap Birliği Günü.

23 Mart: Pakistan Günü.
(ben de bugün doğdum zaten yaşasın çifte kutlama olcak bana hem pakistan hem ben ha bi de hande ve özge diye iki arkadaşım var onları da kutlayacağım o zaman 4kat içme günü ilan ediyorum eee oz mn 5 kat içmek lazım:D)

25 Mart: Yunanistan'ın kurtuluş günü; İngiltere'de Lady Day.

26 Mart: İspanya'da "Fiesta del Arbol", yani Çardak Günü.

29 Mart:Tayvan'da Gençlikve Şehitler Günü.

30 Mart: Endonezya'da yılbaşı.

Mart - Nisan: Hristiyan dünyasında Paskalya, Paskalya öncesi oruç günleri ve "Mardi Gras" Festivali. (Ancak günleri ülkelere göre değişiklik gösteriyor.)

1 Nisan: 1 Nisan: Şaka Bayramı; İspanya'da Zafer Günü.

5 Nisan: Kore'de Şehitler Günü.

6 Nisan: Güney Afrika'da Van Riebeeck günü.

7 Nisan: Birleşmiş Milletler'e üye ülkelerde Dünya Sağlık Günü.

8 Nisan: Kore ve Japonya'da Buda'nın doğumgünü; Japonya'da Çiçek Günü.

14 Nisan: Amerika'da PanAmerican Günü.


19 Nisan: Venezuella'da Bağımsızlık İlânı Günü.

22 Nisan: İspanya'daKraliçe Isabella Günü.

23 Nisan: İngiltere'de Aziz George Günü.

25 Nisan: İtalya'da Kurtuluş Günü; Avustralya ve Yeni Zelanda'da Anzak Günü.

26 Nisan:Tanzanya'da Birleşme Günü.

29 Nisan: Japonya'da İmparatorun doğum günü.

30 Nisan: Hollanda'da kraliçenin doğum günü; Almanya ve İskandinavya'da Walpurgis Gecesi.

Nisan-Mayıs: İsrail Bağ. Günü.

Mayıs: Japonya'da, Mayıs'ın ilk pazartesi günü Anayasa Günü.

1 Mayıs: Birçok ülkede Mayıs: Bayramı veya İşçi Bayramı.

5 Mayıs: Japonya ve Kore'de Çocuk Bayramı; Meksika'da General Zaragosa'nın Zafer Bayramı; Hollanda'da Bağımsızlık Günü.

8 Mayıs: Avrupa'da V-E Günü.

9 Mayıs: Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerinde Faşizme Karşı Zafer Günü.

14 Mayıs: Paraguay'da Bağımsızlık Günü.

31 Mayıs: Güney Afrika'da Cumhuriyet Bayramı.

2 Haziran: İtalya'da Cumhuriyet'in Kuruluş Günü.

Danimarka'da Anayasa Günü; Birleşmiş Milletler'e üye ülkelerde Dünya Çevre Günü.

6 Haziran: Kore'de Hatırlama Günü; İsveç'de Bayrak Günü.

10 Haziran: Portekiz Günü.

12 Haziran: Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerinde Cumhuriyet Bayramı; Filipinler'de Bağ. Günü.

Haziran'ın ikinci cumartesi günü: İngiltere'de Kraliçe'nin doğum günü; İsveç'de yaz ortası kutlamaları.

16 Haziran: Birleşmiş Milletler'e üye ülkelerde "Soweto" Günü.

20 Haziran: Arjantin Bayrak Günü.


29 Haziran: Şili, Kolombiya, Kosta Rika, İtalya, Peru, İspanya, Vatikan ve Venezüella'da Aziz Peter ve Aziz Paul Yortusu.

1 Temmuz: Hong Kong'da Yarı Yıl Tatili; Tayvan'da Bank Holiday; Kanada'da Eegemenlik Günü.

4 Temmuz: ABD'de Kurtuluş Günü.

5 Temmuz:Venezuella Kur. Günü.

9 Temmuz:Arjantin'de Kur. Günü.


10 Temmuz: Japonya'da "Bon", yani Şans Bayramı.12 Temmuz: Kuzey İrlanda'da Orangemerfs Günü.

14 Temmuz:Fransa Bastille Günü.
Temmuz: ortası İspanya'da Temmuz'un ikinci haftası boyunca, Feria de San Fermin.

17 Temmuz:Kore'de Anayasa Günü.

18 Temmuz: İspanya Ulusal Günü.

20 Temmuz: Kolombiya'da Kurtuluş Günü.

21-22 Temmuz:Belçika ulusal tatil

22 Temmuz: Polonya'da Ulusal Kurtuluş Günü.

24 Temmuz: Ekvador ve Venezüella'da Simon Bolivar'ın doğum günü kutlamaları.


25 Temmuz: İspanya'da Aziz James Günü.

28-29 Temmuz:Peru Kur. Günü.

Ağustos: Ağustos'un ilk pazartesi gün: Fiji, Grenada, Guyana, Hong Kong, İrlanda ve Malavi'de Bank Holiday; Trinidad ve Tobago'da Keşif Günü; ilk salı günü Jamaika'da Bağımsızlık Günü.

1 Ağustos: İngiltere'de Lammas Günü; İsviçre'de Ulusal Gün.

9 Ağustos: Singapur'da Ulusal Gün.

10 Ağustos: Ekvador'da Bağımsızlık Günü.

14 Ağustos: Pakistan'da Bağımsızlık Günü.

15 Ağustos: Hindistan ve Kore'de Bağımsızlık Günü; Katolik ülkelerde Varsayım Günü.

16 Ağustos: Dominik Cumhuriyeti'nde Ulusal
Restorasyon Günü.

17 Ağustos: Endonezya'da Bağımsızlık Günü.

31 Ağustos: Trinidad ve Tobago Bağımsızlık Günü.

Eylül: İrlanda'da Tralee Gülü Festivali.

7 Eylül: Brezilya Bağımsızlık Günü.

9 Eylül: Japonya'da Choxo-no-Sekku (Krizantem Günü).

14 Eylül: Nikaragua'da San Jacinto Savaşı Günü.

Eylül: ortası İspanya'da "Sherry", Şarap Rekoltesi Günü.

15 Eylül: Kosta Rika, Guatemala ve Nikaragua'da Bağımsızlık Günü; Japonya'da Yaşlılara Saygı Günü.

16 Eylül: Meksika ve Papua Yeni Gine'de Bağımsızlık Günü.

18-9 Eylül:Şili'de Bağımsızlık Günü.

28 Eylül: Tayvan'da Konfüçyus'un doğum günü.

Ekim'in ikinci pazartesi günü: Kanada'da Şükran Günü;
Ekim'in ikinci haftası boyunca Güney Afrika'da Kruger Günü.

1 ekim: Çin'de Ulusal Gün; Kore'de Kara Kuvvetleri Günü; Nijerya'da Ulusal Gün.

2 ekim: Çin'de Ulusal Gün; Hindistan'da Mahatma Ghandhi'nin doğum günü.

3 ekim: Almanya'da Ulusal Gün; Kore'de Ulusal Kuruluş Günü.

5 ekim:Portekiz Cumhuriyet Günü.

9 ekim: Kore Alfabesi Günü.

10 ekim: Tayvan'da Çin Cumhuriyeti'nin Kuruluş Günü

12 ekim: İspanya ve Latin Amerika'da Kolomb Günü

20 ekim: Guatemala'da Devrim Günü; Kenya'da Kenyatta Günü.

24 ekim: Birleşmiş Milletler Günü.

26 ekim:Avustralya Ulusal Tatili.

28 ekim: Yunanistan'da Yunan Ulusal Günü.

Kasım'ın son perşembesi: ABD'de Şükran Günü.

1 Kasım: Katolik ülkelerde "All Saints" (Bütün Azizler) Günü.

2 Kasım: Ekvador, El Salvador, Lüksemburg, Macao, Meksika, San Marino, Uruguay ve Vatikan'da "All Souls" (Bütün Ruhlar) Günü.

3 Kasım: Japonya'da Kültür Günü.

4 Kasım: İtalya'da Ulusal Gün.

5 Kasım: İngiltere'de Guy Fawkes Günü.

11 Kasım: Belçika, Fransa, Gine ve Tahiti'de Ateşkes Günü; Fransa'da Gaziler Günü; Kanada ve Bermuda'da Anma Günü.

12 Kasım: Tayvan'da Sun Yat-sen'in doğum günü.

15 Kasım: Brezilya'da cumhuriyetin ilânının yıldönümü.

19 Kasım: Monaco'da Ulusal Gün.

20 Kasım: Meksika'da devrimin yıldönümü.

23 Kasım: Japonya'da "Kinro-Kansha-No-Hi", yani işçilerin Şükran Günü

30 Kasım: Filipinler'de Ulusal Kahramanlar Günü.

5 Aralık: Haiti'de, Kolomb'un bölgeyi keşfinin yıldönümü.

6 Aralık: Finlandiya Kurtuluş Günü.

8 Aralık: Katolik dünyasında Meryem'in hamile kalışının kutlanışı.

10 Aralık: Tayland'da Anayasa Günü; Birleşmiş Milletler'e üye ülkelerde İnsan Hakları Günü.

Aralık: Aralık ayının üçüncü haftası boyunca, Meksika'da Posada dokuz gün kutlanıyor.

25 Aralık:Hristiyan ülkelerde Noel.

26 Aralık: Avusturya, İrlanda, İtalya, Liehtenshtein, San Marino ve İsviçre'de St. Stephen Günü; İngiltere, Kuzey İrlanda ve Avustralya'da Boxing Day.

28 Aralık: Nepal'de Ulusal Gün.

31 Aralık: Bütün dünyada yeni yıl; Japonya'da "Omisoka" (Büyük Son Gün); İskoçya'da "Hogmanay" Günü.

ülkemizin günleri bilindği için yazılmamıştır onlarda zaten içilecek merak etmeyin:D
herkesin bu günleri kutlaması dileği ile :D

5 Ocak 2010 Salı

ama

biliyor musun?
kimseyi senin kadar sevmedim ben,
hatta hayatımda sen yoksan
kimseye değer vermedim ben.
kimseye kendim de dahil!

biliyor musun senin gözlerine baktıkça,
ben tanrıya inandım.
ben iyi biri olabilirim diye,
ben doğru düzgün biri olabilirim diye,
kendime inandım.
içimdeki tanrıyı gördüm,
ve o sendin!

ben seni ölesiye sevdim be turuncum...
sevgim herşeye yetsin de istemedim değil.
bencilce biliyorum,
sevgimin ikimize yeteceğini hayal etmek...
gerçek bir hayaldi bu heralde ha?
evet gerçek bir hayal!

benim duygularım hayal denen
şeyle o kadar sevişmişki...
gerçeği asla görememişim
ve şu an görüyorum.
beni asla öyle sevmeyeceğini,
benim yanımda olmayacağını,
benim bir hiç olduğumu.

AMA

hala seviyorum seni be turuncum...
ne diyebilirsin ki buna?
benimkisi sonunu bile bile sevmek
vazgeçmemek işte,
galiba sevgimin tutsağı oldum ben.

AMA yine de;
üzülmüyorum be turuncum
sen varsın o sevginin içinde,
oda arkadaşım olarak
sem varsın o hapiste...

bu yüzden
asla yalnız olmayacağım ben


not:sonsuz sensizliğime rağmen
seviyorum seni delice
hatta bazen kendimden korkuyorum
acaba cidden kafayı yedim mi diye

3 Ocak 2010 Pazar

kendime küçük not

bugün bir şeyi farkettim.
daha doğrusu daha önce farkettiğim
ama inkar ettiğim bir şeyi
gerçekten özümsedim.
itiraf işte duvara bakan
masum kafamdan ağzımla dökülen
sözler dizesi:
ben küçüklüğümden
hiç bir şeyi,
hiç bir anıyı
taşımamışım büyüklüğüme...
hayatımın eski sayfalarını çöpe atmışım,
hatırlamıyorum hiç bir şeyi.
özellikle ondan öncesini;
ondan itibarense onla olan her anı,
hatta her sarhoş rüyalarımı
ev adresimden daha iyi biliyorum.
ve gelecekte o var mı yok mu?,
tamamen bir muamma.
inancıma göre olacak mutlaka!!!
ama gelecek bilinmezler toplamı değil mi???
eğer o olmazsa,
artık geçmişim olmadığı gibi;
biliyorum ki geleceğim de olmayacak.
sadece nefes alınan dakikalar...
tanrının bana bağışlayacağı ölüm öncesi,
her anı sisli günler yaşayacak
aşık olan bedenim,
ona ait olan ruhum.

1 Ocak 2010 Cuma

1 ocak

yenindir
gizemlindir
bilinmezlerindir
korktuğundur
mecburiyetindir


yeni yılın ilk günü güzel başladı yarın da öyle olacak gibi. 2009un son haftaları yaşadığım asosyal hayatı 31aralıkla geride bıraktım. hem mecburi hem gönüllü sosyal bir hayat başladı benim için. kafa dağıtma olayı yani. ha ben hep sosyal oldum ama derdimi hiç unutamadım o da ayrı bir şey. yılbaşı gecesi bir kişinin yeni yılını kutladım, tabi ki onun. cevap atsa heralde sıra ile tel rehberinde olan herkesi arayacaktım filan. ama senin de yeni yılın kutlu olsun bile demedi. dikkat edin canım vb istemedim, sadece cevap. bazen kibarlıktan da olsa bir cevap çok mu zor ne?

parçalara bölünmüş günümün kısa bir diliminde ananemle sohbet ettik. ayaküstü dostluk muhabbetti. güzel bir laf etti beni çok şaşırtarak.(belki siz biliyorsunuzdur ben ilk defa duydum) bu zamanlarda çok dostun olur yaşlanınca bir ya da iki. çünkü büyüdükçe hizmet edemezsin. çok kaliteli laf derim ben buna. ama doğru olmasını istemem. dostluk/arkadaşlık dediğin hizmet etmek ve görmek mi??? elbette değil o ayrı ama şöyle bir gerçek var herkesin çevresinde 10larca 100lerce... kişi var ama kaç tanesi harbiden dost?? bir,iki,üç,dört,beş.. ben şanslı olanlardanım benim biraz fazladır. tabi tanıdığım yüz insan varsa arkadaş dediğim onlar için heralde ananemin lafı doğru. haksız mıyım? sizin nasıl ki?