31 Mayıs 2010 Pazartesi

geleceğe dönüş-1

daha önce şans dilemenin hiç zor olabileceğini düşünmemiştim...
gitmek için şans dilememi istedi benden..
gidecekmiş başka bir şehre
ve bırak beni dedi
gideyim dedi
zor oldu hem de çok zor
farkına varmıştım zaten
bırakmam gerekiyordu artık

biliyordum
anlamıştım
istemiyordum

ısrar etti
ben de

istemiyorum
ama iyi şanslar dedim

son vedalarımızı ediyoruz birbirmize
bugün de bunu farkettim...

karıştı kafa

kendimi tam olarak tanımıyorum,tanıyorum diyenden zaten adam olmaz değil mi?
ama kendimden nefret edebilecek kadar da kendimi biliyorum...ne yazık ki.
bilmeseydim keşke kendimi hem de hiçççç

bir de beni hiç kimse tamamen tanımaz.herkese kişiliğimin farklı yanlarını gösteririm.siz de mi böyle yaparsınız?? bu konuda farklı olduğuma hep inanmışımdır.
çünkü ben herkese böyleyimdir istisnasız.
annem babam özelimi bilmez mesela...hem de hiç.dertleşmem onlarla ya da yardım istemem.bugüne kadar her sorunumu kendim çözdüm. beni aşanlarda oldu ama aileme hiç belli etmedim. belki sen de böylesindir.
ama genelde duyduğum kadarı ile insanlar ailesine aşk meşk anlatıyor ben bunu da yapmam :) örnek olsun laf olsun diye söyledim...

kardeşim dediğim insanlar var onlar beni(hadi bilimselci konuşma modunda yazayım) yüzde 90 tanır.

dostlar desen hepsine şerbetine göre kendimi tanıtmışımdır.her insanla uyumlu olabilien bir yapım var(dı)..artık sabrıma göre uyum sağlıyorum...

burda ise kendi çapımda olan edebi yanımı yansıtıyorum. ama hepsini değil. misal öyküler filan da var.onlar defterlerde bazıları sadece kafamda.hatta bazen özelimi yazıyorum ya inan yazıyorsam özel değil demektir:)kötünün kötüsü var...
burayı okuyanlar dışında 1-2 insan bilir yazdığımı...

böyle işte...ya kafam karışık bu konuda ve kendimi ifade etme eksikliği yaşıyorum.
ama işte derledim kafamda dolananları ve beni anla arkadaş olur mu?

saçmaladıysam saçmaladın de...ya da iyi anladık aferin de :) ya da deme bir şey şart değil.şu an medeni hukuk çalışmam lazım laf olsun diye yazıyorum sadece maksat vakit geçsin iyi mi?:) 4.30 saat sonra sınav var umarım iyi geçer...hadi kib mutlu ol hep.

not:ya da boşver...

fikrim geldi

müzikten çok anlamam ama iyi bir dinleyiciyimdir diye düşünürüm :)
herkes gibi herkes kadar işte
ya da
bir kulağı sağır herkes kadar,
öyle işte
ve fikrim geldi
bence(bu tarz yazmaya amma alışmışım ya düz yazı yazamaz oldum:(
melih kibar fazıl saydan daha büyük bir isim...
ne alaka bu kıyaslama diyeceksin de melih kibarı dinlerken bu düşünce geldi ne yapayım gelme mi deseydim...yazmasam da olmazdı heralde...
yazdım belki ilerde bir fazıl say konserine giderim bakalım o zaman ne düşüneceğim filan:)

DİNLENESİ:

http://www.dailymotion.com/video/xbnhbf_melih-kibar-sessiz-veda_music

güzeldir:)

alıntı

''bir gün bir kentte bir yolcu.beyaz bir kentti düşlediği.Bir gün bir kentte bir yolcu beyaza boyayıp kenti.içine boyadı kendini kentin


mine tugayın twtinden alıntı yaptım...hoşuma gitti:) unutmamak gerek :)

30 Mayıs 2010 Pazar

olsa

budist öğretisi ile yemeden içmeden yaşayan insanlar var ya
ben de onlar gibi olsam
sonra irlandaya gitsem
bir doğal parkta mümkünse kimsenin olmadığı bir parkta
yok tamamen boşta olmaz
çocuklar olsun ama ağlamamak şartıyla
sonra hafif yağmur olsa
biraz da güneş
haliyle gökkuşağı
üstümde en sevdiğim eşofman altı
bir de parkta benim sevdiğim şarkılar çalsa
hem eminim çocuklarda sever şarkı listemi
çimlere uzansam ne dersin?

sonra böyle ölene kadar yatsam orada
bu şekilde 80 yıl yaşayabilirim
yok yuh artık dersen 1 yıla da razıyım
böylece
ben dünyaya hiç zarar vermeden
dünya benden kurtulsa
ben de kendimce mutlu ölsem
sevdiğim kimseyi üzmemiş olsam...
ha olsa nasıl olur ???

olmaz değil mi?
neyse cevap verme
zaten
uyandım uykudan

29 Mayıs 2010 Cumartesi

git kendine çivi satın al

yüreğinle yaşamasan olmaz mı?
zaman durdu kalp için
bunu anlasan olmaz mı?
akıllı olmayı öğrensen
herşeyde olduğu gibi
sevgide de bencil olsan
olmaz mı ?

tur bindirmiş akıllılar
kalbiyle sevenlere
ağlıyorsun hilebazlar diye
haklısın hile yapmışlar ama
seyirciler mutlu
kimse yadırgamıyor
sen de yapsaydın ya
ve sem inat ediyorsun
seveceğim diye
eh bu durumda sormaz mı
ahalli salak mısın diye?

zaman durdu kalp için
aklına yaz işte bunu
lütfen bak
lütfen

pelin sana bu

pelin ikimize klask bi söz ne yazık ki gerçek bu.. hatta 2+1 sözüm var

1.zaman her şeye ilaçtır
galiba uzun bir zaman olmalı

2.çivi çiviyi söker
ve
diğer çiviler gelmeden
bizden bir yol olmaz

3.aşk bir ruh hastalığıdır
ve biz kesinlikle birer ruh hastasıyız
acıyı da seviyoruz muhtemelen :(
bu da bizi salak yapar

28 Mayıs 2010 Cuma

!!!!


yarın mutluluk sarhoşu olacaktım
biliyordum bunu

ÇÜNKÜ!
rüyamda görmüştüm
asillere yaKIşır bir mutluluk
herkesten fazla
benim olacaktı

YARIN!
güzel olan her renkten de olacaktı
benim ömrümde, kara çalmış defterimde
en güzel kızın rujundaki kırmızısıyla
bir bebeğin gözlerinin yeşiliyle
güneşin parlayan sarısıyla
en sevdiğim gömleğimin mavisiyle
annemin saçlarına düşmüş akıyla...

HİÇ!
koca bir hiç
yarın rüyada kaldı
mutluluk sarhoşu olamayacağım
hüzün beni terk etmeyecek

OLMAYACAK!
anladım işte olmayacak.
yarın dediğimiz umut tanrısı
ruhuma kahpelik edip
sadece rüyada kaldı
ve kızgınım hayata
yarın mutluluk sarhoşu O-LA-CAK-TIM...
diye kafamda da olsa umut vermiş olmasına
.

27 Mayıs 2010 Perşembe

piç

biz erkekler tanrının yarattığı pezevenkleriz
kadınlarsa tanrının yarattığı orospular
birbirmizi aşkla alıyor
ve aşkla satıyoruz
ve sokaklara piçler salıyoruz
tanrının egosunu tatmin edebilmek için
ve sokaklara piçler salıyoruz
cennetin kapısından geçebilmek içn
ve sokaklara piçler salıyoruz
insanlığımızı hatırlamak için
ve sadece daha çok boka batıyoruz
aşkımızı piç ettiğimiz için...

25 Mayıs 2010 Salı

+

son yazıyı okudum da çok ukala olmuş kendime kızdım iyi mi :) afeyleyin...

fin

finaller başlayacak haftaya.buna üzülüyorum çünkü stresliyim ve stres yazmamı engelliyor. yoksa sınavdan düşük not almışım kalmışım umrumda değil. zaten muhtemelen yumurta kapıda taktiğim sayesinde hallederim sınavları.ama yazamamak(iyi kötü farketmez) koyuyor adama. eksik hissediyorum kendimi.

ders çalışıyor musun dersen deme derim :) okuduğum bölümü de okulu da sevmiyorum sonuçta.hocalarla baştan anlaşsak cc verseler geçsem okulu hiç pişman olmam. bak gör arkadaş ben bu ulusları bitirince diplomayı anamla babama vermek dışında bir daha kullanmayacağım.

marmara da ya da mimar sinanda(evet ne yazık ki ankarada olmayacak bu iş) sinema-tv okuyup oradan hayallerimin peşinden koşmam lazım :) ha zor iş olmaz olur farketmez ama en fazla ne olabilir fakir olurum o kadar :) no problem(bir şeyler bilip söylüyorum bu lafı farkındayım büyük laf ama rahat ol arkadaş) ama kameraman bile olsam bana yeter anasını satayım.ne iş olsa yaparım yani ustacım.

ne hayal ediyorsun dersen?
misal bir gün ankara ile ilgili bir film yapmayı çok istiyorum ben.diyeceksin illa okumak mı gerek sinema sanattır. bazı büyük yönetmenler sadece bir kamere ile işe başlamıştır filan.eyv ona lafım yok ama o dediğin adamlar biraz dahidir bunu unutma. ben değilim kusura bakma.buna da kendini bilmek denir. ama işin eğitimini ciddi bir şekilde alırsam ortalama zeka ve dahilik seviyesi arasında olan zekamla(bu ukalalık mıdır?) bir şeyler yapabilirim. en azından ankara hakkında bir film çok kral çekerim arkadaş.

öyle yani.bana soruyorlar neden okuluna gitmiyorsun? sevmiyorum ki ne okulu ne öğretilenleri...geri adım atıyor ayaklarım.o yüzden bitse de kurtulsak.

ha diyeceksin lan eşşek ben mi yaz dedim orayı yoo haklısın demedin öyle bir şey.ben bu okulu önce ankaram sonra da turuncum için yazmıştım.yoksa mis gibi aile yanında istanbulda okumak varken neden burayı yazayım ki? nese bu okul bitince 22 olacağım sıkıntı yok. hem inan bana ankarayla vedalaşmak çok zor. daha önce denedim beceremedim. 4(3) yıl yetecek mi bunu da bilmiyorum...umarım 4 yıl ki kaldı 3 yıl vedalaşmak için yeter.

aller fin

by

24 Mayıs 2010 Pazartesi

img3m bugün doğmuş yubbi:)

28 dakika oldu doğum günün kutlu olsuuuuun imgeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeee.seni seviyoruuuuuuuuuuuuum iyi ki varsın canım benim :)

bana bu sene başına gelen iyi şeyleri anlat deseler bir tek seni anlatırım imgem.2. bir şey valla yok billa yok :) her ne kadar bazen didişip anlaşamaz olsak bile seni heeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeep çok sevdim ve seveceğim :)

düşün bloga ilk defa bu tür bir yazı yazıyorum kıymetini bil :P duygularımı da ayrıca ifade edememekteyim :) ki bu da bir ilk benim adıma genelde bilirsin kelimelerle aram idare edecek kadar iyidir :)

sen anla beni ya:)

neyse bitanesi seni çok sevdiğimi yineler ve bu yazıyı kapatırım bu hafta hep mutlu ol:) her zaman ol derdim de hayallere akmamıza gerek yok ne de olsa haftaya finaller :( (dost acı söyler kb)

23 Mayıs 2010 Pazar

güzellik

bir kadının ağzına orospu çocuğu demek bile yakışıyorsa o kadın güzeldir arkadaş.
kadın asaletinin bittiği yerde bile asil olabiliyorsa farkını ortaya koyabiliyorsa güzeldir.
az rastlanır böylesine.
bazısı küfrü eder sanarsın 3 yaşında çocuk ilk defa duymuş,kendi kendine küfrü tekrarlıyor.
bazısı küfrü eder sanarsın kamyoncu önüne gelene küfür ediyor.
bazısı diyemez bile.
ama dedimya istisnaları vardır kadının. o istisna küfrü öyle bir yerde öyle güzel eder ki yani konuşmasını öyle iyi biliyordur ki karşısında duran herkesi afeyleyin ama göt eder.

örk ise: mine tugay
http://www.facebook.com/video/video.php?v=1365887461480
basit bir örnektir.:)

okusan

aşk şudur mirim
kişi için ya iyidir
ya da kötüdür
velhasıl toplum için
daimi bir canavardır

21 Mayıs 2010 Cuma

bilinmezlik

dudaklarımın arasındaki aşk mısralarımsın
gözlerimin günahsız parlamalarısın
nefesimin nedenisin

seni mutlu etmeye yaratılmışım ben
ve ben bunu beceremiyorum
bilmiyorum neden

beni sensizlik alevlere atmıyor
bu bilinmezlik yakıyor

ne olur bana bir ipucu ver
ne olur bana seni mutlu etme şansı ver
ne olur???

dudaklarımın arasıdaki aşk mısram
gözlerimin günahsız parlamaları
nefesimin nedeni
ne olur?
mutlu edeyim seni
gerekirse şafaklara kurban olarak

18 Mayıs 2010 Salı

yaşlı

yaşlanmak günahlarla daha çok sevişmektir
ellerimizin içinde
dudaklarımızın arasında
gözlerimizin bebeklerinde
günahın aşk olmasıdır

günah bizle ete bürünür
gençliğimiz buruş buruş olur
günahın kokusu üstümüze siner
yaşlı kokmaya başlarız

sevmeyiz hiç birimiz yaşlanmayı
ama günahla sevişmekten de kaçmayız
sonucunu bile bile
ikiyüzlülüğümüze dayanırız

yaşlılık korkusu hep hafif kalır
terazide günahların tatminkarlığına

16 Mayıs 2010 Pazar

ilk defa

hayatımdaki ilkleri tek tek bitiriyorum
artık son ilklerime kaldım yalnız başıma
bu sefer ilk defa yapıyorumdan korkuyorum
diğerleri gibi değil bu ilk
olursa son olacak
hayatımda başka ilk defam kalmayacak
bitiriyorum tek tek hayatımdaki ilkleri
ve sonlarımla yapayalnız kalmaktan korkuyorum
sonların anlamı olur mu ?
ilkler güzel olmadıkça
aralarında bir bağ olmadıkça
ve umuyorum ki
bu son ilk defam
güzel olur
iyi ki yaptım diyebilirim
ilk defa

15 Mayıs 2010 Cumartesi

arar bulamaz

aşkını arar her ruh başka başka vucutlarda
sevgisini arar her göz başka başka bakışlarda
güneşin doğacak bir dünyası nasıl olmalıysa
bu arayışında bir sonucu olmalı hayatlarda

aşkını bulamazsa ruh küser tüm vucutlara
sevgisini bulamazsa göz küser tüm bakışlara
güneşin olsa da dünyası bir kez bile doğmaz
bu arayışların bir sonucu olmazsa hayatlarda

14 Mayıs 2010 Cuma

13 Mayıs 2010 Perşembe

kum

masumiyet....hayatım boyunca aradığım en büyük giz.arkadaşalrımda aradım, bulamadım.ailemde aradım,bulamadım. sevdiğim kızlarda aradım,hmm bugüne dek olmadı ne yazık ki?anladım zormuş bir tutam masumiyet bulmak.hayat denen cehennemde. ama eminim ki bir yerlerde var benim için de masumiyet. bir gün ben de sizler gibi bulacağım o dünyanın en güzel duygusunu,yaşamın kaynağını,hatta tanrının varlığını...bir tutam masumiyet belki kumsalda en değerli kum tanesini bulmak kadar zor ama elbet gün gelecek bulacağım...

diye düşündüm ben bu kısacık ömrümde.buldum sanmadım mı elbet sandım, tutuldum sanmadım mı o kum tanesine bir ay ışığı gibi? herkes gibi,herkes kadar yanıldım işte ben de.ve şimdi körebede ben de koşuştururyorum belki de ne aradığını bilmeyen diğer sizler kadar.

şimdi ise bir fotoğrafta yani bir kızın fotoğrafında,gözlerinde demeli,masumiyeti bulduğuma inanıyorum.anladım ki benim aşkım masumiyetmiş. ve bu kız masumiyetin canlı hali.belki benim masumiyetim değildir ya da benim hakettiğim ama masumiyet dolu biri bu kız bundan annem kadar eminin.

sence sevilmeyi hak ediyor muyum ben?sence o masumiyeti hak ediyor muyum ben?
bana sorarsan ben de sevilmelik bir gıdım şey yok!!!
yazık çok yazık!

12 Mayıs 2010 Çarşamba

12mayıs

havada farklı bir koku var...
umarım hiç geçmez

candan erçetine yeninden aşık oldum
mükemmel ses mükemmel bir güzellik
o sahnede o elbise belki gelinlik demk daha doğru
off çok güzeldi çoooooooooook


her zaman gibi plansız hareket etmenin en güzeli olması
yaşasın plansız yaşamak
ana bırakmak her şeyi :)

not:plansız bana gelen fatih kardeşime çok teşekkürler

ek not:annemin anneler gününü de çok güzel bir şekilde kutlamış oldum candan sayesinde annem şarkısını dinletmek cidden mutlu etti onu yubbi:)

11 Mayıs 2010 Salı

blazlaclaklaılavıla

okudum da son yazım olmamış
ayrıca irlandaya gitmeliyim ben
orda yaşamalıyım
mümkünse de ölmeliyim
filan da falan
kafam sıkkın kısaca da
öyle böyle değil hem de
iyi yazamayınca kendime kızıyorum
ama yazmak için de yazamıyorum
anlatacak bir şeyler olmalı
galatasayara çok üzülüyorum
neden futbolu seviyorum ki?
düşününce gerçekten zaman kaybı
oynaması zevkli
ama taraftarlıktan kurtulmam lazım
şiddet!!
hepimizin içinde
ama olmaması lazım
o zaman biz de olmamalıyız
değil mi ?
kafam karışık kısaca da
kabus görmekten sıkıldım
uyumaktan korkmam!
iğrençmiş
uyumam kendime şiddet gösterme oldu
jiletle kol kesmek gibi
istemsiz
daha önce bir kez kestim kollarımı
o da kankam için
mal mısın eline ne geçti diye
al ben de keserim diye
kendime zarar verceksem daha akıllıca şeyler bulabilirim ben
ki buldum da bugüne kadar
baykal da istifa etti
deli miyim ben ?
yazarak konuşmak ?
sence?
peki ya sen ?
iyi misin
bu soru değil cevaplama
oku sadece
sadece oku
tekrar yineliyorum sadece oku
ülkemin gidişi de beni korkutuyor
gelecek sadece korku dolu
ölsem mi? ölsek mi ?
biter mi peki?
yok be bitmez
tekrar geliriz hayata bence
yok inanmam ben o zımbırtıya
yok öyle bir şey
kimse ölünce bir daha dünyaya gelmez
biter
ama senle ben varız ya
ben yazıyorum ya
sen okuyorsun ya beni
işte biz şansızız
kısacası kimse tekrar gelmez dünyaya
ama biz senle el ele
el ele değilse de
uçurumun iki ucunda
kesin geliriz
bir karınca
bir ağustos böceği misali
belki bir aslan ezer bizi ne dersin?
hadi yazmayayım artık ben
yok be şaka bu imkansız
o zaman sen okuma
baykal da istifa etti
demiş miydim
soru değil cevaplama
irlanda offf offf anam offf
kendimi de tekila aldım
komaya girmeden bitiririm umarım
hadi iyi geceler
ve iyi sonbahalar
aa okumuyordun değil mi?
olmadı ama şimdi
kendi kendime konuşur gibi oldum
neyse alışırım buna da
kendime
öldürme bu gece kendini
bir gün gelecek
tekrar yaşatacak seni o
şşşt o kadar bunalım bir adam değilim
ben öyle biriyim ki bu okuduklarına kanma
herkesi güldürürüm0
güldüren bir insan ağlar mı hiç ?

10 Mayıs 2010 Pazartesi

sana bu anladın sen ?

seni sevmek bir masal
seninle olmak hayal
ateşte boğuldum ben
suda yandım beni al
bu kitap bitmese ya
dedik ama bitti ya
olduramadım ben ya
ceza oldu bu aşk da
bitti her masal, hayal

bukowskinin suda yan ateşte boğul bitmesin bu kitap lafından kendimce hece ölçüsü 7li bir dneme :)

okumadığım kitabı bana hatırltan(nasıl lafsa) imgeme teşekkürler :)
en kısa zamanda okunacaktır bilginize saygılarımla efendim

9 Mayıs 2010 Pazar

Friedrich Wilhelm Nietzsche sevmediği umut

haklıdır abimiz
umut en basit tanımıyla
bildiğin uyuşturucudur
ya da bilmediğin
bensen bilirsin
en kötü gününde iyi hissetmene
hayal kurmana sebep olur
her şeye rağmen harikasındır
iyi etkisi sürer de sürer
zamanla öyle bir hale gelir
öyle iğrençleşir ki
iyi hissettirmez olur
zehir etkisini artık gösterir
kara bir beddua gibi
sinsice gelir
umudun sana olan darbesi
ve artık gerçekten
gerçekten gerçek
en kötü gününü yaşamaya başlarsın
demiştim değil mi?
abimiz haklı diye

olur mu

bana geriye baktığında hiç pişmanlık duymayan tek bir insan gösterin
ben de ona evrendeki tüm yıldızları küçük bir hediye paketinde vereyim.

8 Mayıs 2010 Cumartesi

anneler günün

hatırlyorum da ilk şiirimi anneme yazmıştım ben.
anneler gününde anasınıfına giderken ona bir armağan olsun diye bir şiircik.
ama bana sorsan o zaman harika kimse böyle yazamaz filan derdim.yani benim için harbi harbi şiirdi.
zaten doğruyu söylemiş oluyordum bir açıdan.çünkü anasınıfında yazmayı bir tek ben biliyordum.söylemesi ayıp o zaman kendimi dahi filan da sanıyordum.anasınıfına giden biri olarak ingilizce bir şeyler bilmek sayılar filan üstüne yazma olunca argo olacak ama göt kalkıyor efendim. ha muhtemelen bir çok kişi böyledir.ama çevre meselesi o yaşlarda dünya küçücük değil miydi? ve ben o dünyanın lideriydim. ironiye bak şimdiyse basit bir köle hemen hemen herkesler gibi...
konu dağıldı ya!anneler günü,anneler gün,anneler günüüüüü...canım anneme ilk şiirimi yazdım ya şiir yazmaya onun sayesinde aşık oldum böylece(iyidir kötüdür bilmem yazıyoruz işte kendi çapımızda içim rahatlıyor ya sana ne)ve yine böylece kendi terapimi bulmuş oldum.annem doğumumla bu dünyaya gelmemi sağlamakla yetinmedi yaşamamı da sağlıyor hem de bilmeden.helal olsun ona.

sonra ilk şiirimin dışında anneme çok şiir yazmadım ben.çok az var. ama bir tanesi var ki bilmem siz beğenir misniz beğenmez misiniz ama harbiden benim için harika,kimse böyle yazamaz filan:) cidden en azından en iyi şiirim o şiirdir. anneme de daha göstermedim. çok kötü bir güne saklıyorum. ne olur ne olmaz gününe. ak şiir kara güne aittir hesabı bir durum bu.umarım o kara gün gelmez ama şayet gelirse annem şiiri okur okumaz dünyanın en mutlusu olacak bundan eminim. ve bu eminlik beni ciddi anlamda huzur dolu ediyor. yubbi.

neyse sonuç analar günü kutlu olsun.tüm anaların ellerinden öperim sevgiyle,saygıla....

7 Mayıs 2010 Cuma

insanlığa tavsiye

bence insanlar en iyi sohbetlerini havaya bakarken yapar
ama nasıl öyle mal mal havaya bakma değil
mümkünse ve en süperi sahilde gece yıldızlara bakarak sohbet etmek
bu durum değişebilir tabii imkanlar içerisinde
ormanda olabilir en sevdiğin yerde olabilir
ama karanlıkta olmalı
gündüzse güzel bir şarkı listesi olmalı
3.bir şahıs ne olursa olsun olmamalı
2 kişi ve havaya bakarak sohbet değişmez şartlar
inanın böyle olursa sohbet tadından yenmez
cinsiyet ayrımımızda yok
illa aşık olun sonra aşk yapın demek istemedim
sadece sohbet
aptalca mı geldi yok değil inanın bana
konu arama ihtiyacını bir tek böyle duymazsınız
size var ya hayal dünyasına kapı araladım
anlayınca beni çok teşekkür edeceksiniz.
ha tabi bunu bir çoğunuz biliyor olabilir
ama öyleyse bile hatırlatmış oldum fena mı?

6 Mayıs 2010 Perşembe

şşşşt

düşüncelerim sussa keşke
nefret ediyorum onlardan
daha fazla nefret ettiğim ,
bir tek şey bile söyleyemem

mekan zaman

benim için jamaika oldun,
benim için antartika oldun
hatta zamanda yolculuk ettin
pers imparatorluğu bile oldun
değişmedim ben.
yine de sana aidim ben.
yine de seni seni seviyorum ben.

kendme koca not

farkettim ki ankarayı sevmeyen insanlar görmeyi bilmiyor.
kör olabiliteleri çok fazla, kendime de diyorum ki
bir daha ankarayı sevmeyen bir insanı hayatına dahil etme
yeni bir insanı yani, eskilere yapacak bir şey yok
ayıp olur yani ondan,zaten onlara da alıştım sakınca yok.
kendime yine diyorum ki
bundan sonra her tanıştığın(az olacak ama olsun)insana
adından önce ankarayı sevip sevmediğini sor...
evet derse ne ala!
yok hayır ıyyyyhkg viykkk diyecek olursa
arkanı dön ve en hızlı şekilde kaç.
mümkünse uçakla...
tamam mı leon hadi eyv.

sana

biliyor musun?
ANTARTİKA!
kokunu çok özledim
lanet olasıca
sadace sen kokmanı

tek atış

ben şey yaparım her gün,kalbimin atışını bazı anlar rastgele sayarım.en çokta gece yatınca,sol kulağımı yastığa koyup kalbimi yatağa dayadığım zaman. tak tak tak ve tak veya tak tak. siz de yapar mısınız? açıkcası hiç severek yapmadığım bir şey oldu,özellikle son zamanlarda kalbimin atışını saymak. muhtemelen yanlışta sayıyorumdur. bazen 100 bazen 113 bazen 1023,1024...
aptalca bir takıntı işte.
ama bir şeyi farketttim.
kalbimin atışının sayısı her çift çıktığı gün mutlaka O nu da görmüş oluyorum.O nunla vakit geçirmiş oluyorum.
ve O yoksa günümde sayı hep tek çıkıyor. 1-3-5-7-1023-2023-3023...
0 yoksa tek atış.
0 yoska ben tekim
zaten bu yüzden son zamanlarda sevmiyorum dedim ya.
çünkü bir aydır
hep tek sayıyorum.
ve galiba buna alışmam lazım....:(

ayna

sen ben o yok biz varız
bir tek biz
sen ilk defa sevdiğine seni seviyorum dediğinde
en az
1000 kişi daha sevdiğine seni seviyorum diyor
sen ilk aşkını ilk kez öperken
en az
1000 kişi daha ilk aşkını ilk kez öpüyor
sen ilk defa sevişirken
gerçekten tutkuyla sevişirken
yine en az
1000 kişi daha ilk defa sevişiyor
gerçekten tutkuyla sevişiyor
sen en özelken
onlarda en özel
sen en farklıyken
onlarda en farklı
sen en mutluyken
onlarda en mutlu
sen ben o yok biz varız
bir tek biz

3 Mayıs 2010 Pazartesi

soğukkanlılıkla

kitap gerçekten yola çıkılarak yazılmış.hapiste yatan willie-jay den özgürlüğüne kavuşmuş arkadaşına yazdığı mektuptan paragraf...

çok tutkulu bir adamsın ne istediğini tam olarak bilmeyen,aç bir ruhun var.herkesin birbirne benzemek için elinden geleni yaptığı bu çağda bireyselliğini korumak için mücadele ederken derin yaralar aldın.iki temel üstünde duran,yarım bir dünyada yaşıyorsun;temellerin biri kendini ifade edebilme yeteneğin,öbürü de kendini yok etme becerin.güçlüsün,ama yüreğinin bir yerindeki çatlaktan bu güç akıp gidiyor.bu çatlağı kapamayı başaramazsan gücünü tamamen yitireceksin,zavallı biri olacaksın.bu çatlaktan ne sızıyor dışarıya,biliyor musun?her an patlamaya hazır,tehlikeli,kocaman bir duygu balonu.nedne böyle bir balon büyüttün içinde?yaşamlarından memnun,mutlu insanları görünce neden durup dururken sinirleniyorsun?onları bu kadar çok küçümsemenin nedeni ne,niye onları incitmek istiyorsun?tamam seni anlıyorum,onların hepsinin aptal olduğunu düşünüyorsun,onları küçümsüyorsun çünkü sen onlar yüzünden başarısız ve öfkeli biri oldun.onların ahlak anlayışları ve mutlu olma yöntemleri bu kocaman dünyayı yönettiği için sen onlara yenik düştün.bu düşüncelerin beynini işgal etmesine izin vermemelisin,çünkü senin asıl düşmanın bir kurşun kadar yok edici olabilen bu kötü düşüncelerindir.kurşunlar,kurbanlarını seçip onları hemen öldürdükleri için acı vermezler.ama senin içinde yalnızca kurşun değiş,bakteriler de var.bakteriler insanı birden öldürmezler,onu yavaş yavaş yıpratarak en sonunda bir ucubeye dönüştürürler,bu ucubenin yaşamak için tek şansı vardır,o da küçümseme ve nefretle bilenmiş okları çevresine rastgele fırlatmaktır.bir sürü şeye sahip olabilir bu ucube;ama hayatta hiç başarılı olamaz,çünkü kendi kendisinin düşmanı olduğu için sahip olduğu şeylerle mutlu olmayı hiçbir zaman beceremez.

beni anlatan bu paragrafından sonra willie jayin perry e diğer bir sözü de aşikar bir vaziyette bana yazılmış gibi.

hep olumsuz düşüncelere içindesin.hiç bir şeye değer vermeden,sorumluluk almadan,inançsız,arkadaşsız,sevgisiz biri olarak var olmak istiyorsun bu dünyada.


ve perry sadece bir suçlu
peki ya ben ?

2 Mayıs 2010 Pazar