27 Şubat 2010 Cumartesi

bir üç aşk kuma

bir aşkım var adı turuncu
üç kumam var adları sırayla koma 1 koma 2 koma 3
bir lafla 3 gece komaya girdim
aşkını seviyorum leon

kumalarımı sevmiyorum ben zaten kuma olayına da karşıydım ki.
ama zamanımı hep komalarım alıyor.
koma 1
koma 2
koma 23
hepsi de
kuma

bir aşkım var adı turuncu
bir lafı var
aşkını seviyorum

daha fazla değil

ironi ise aşkın bana özel seçtiği kumalarım komalarım bana deli gibi aşık
sağolsunlar hiç ayrılmıyorlar benden....


not:koma 3 basit aşkını seviyorum ama sen... bu lafın kişiliğim üzerindeki yoğun etkisi sağolsun bildiğiniz komada gibiyim. diğer ikisi daha çarşaflarını hiç çıkarmadı o yüzden ben de tanımıyorum tanıdıkça yazarım:)

24 Şubat 2010 Çarşamba

kusuyorum

öyle rezalet bir haldeyim ki beni anlaman için şunu düşünmen lazım her bir organının sıra ile patladığını ve içine hamam böceklerinin girdiğini ....


okuduğum bloglardan birinde yazar kendisinden gündüz kızdığı birine öğlen sarılabildiği için şikayet ediyordu bense geçmişi tamamen unuttuğum için şikayetçiyim örneğin birisi bana kesinlikle yapmaması gereken bin tonluk kamyon hareketi yapınca ilk başta tepki verip, ölmüş ruhumun haline göre belli bir zaman sonra ne yaptığını unutuyorum sadece kızgın kalmam gerektiği aklımda duruyor. belki cevap bu cümlede ölmüş ruh! sikiyim böyle işi hangi ölmüş ruhta hafıza olur? işin kötüsü nedensiz yere kızgın olmak çok zor. doğal olarak affediyorum...

kusuyorum kanser olmuş kendi kendime nefretimi ama sanki bir sonsuzluk gibi ki bitmiyor. kendini sevmek çok zor biliyor musun arkadaşım. bunu yapanlara saygı duy.SAYGI.

şu an WAİTİNG for My REAL LİFE to Be çaşıyor ve sadece kendime küfür etmek istiyorum yatmadan önce, bir müslümünın beş vakit namaz kılma rutini gibi olmaya başladı bu durum. şarkının keyfini çıkaramıyorum ya da yediğim içtiğim bir şeyin. sanki her tarafı bembeyaz ne kapısı ne penceresi olan bir odadayım. bu odanın tek iyi yanı var içki yok! kişisel tezatım olmasına rağmen bu durum alkolik olmadığımı göstermez mi?

İYİ GECELER TABİ UYUYABİLİRSEN ya da BENİM DURUMUMDA İYİ SABAHLAR

22 Şubat 2010 Pazartesi

neden sonuç etki tepki kanser

babam güven sorunum olduğunu düşünüyormuş

ben leondaki güvenim ve ıssız bir rıhtımda gemi bekliyorum.
leon kendisine bile güvenmiyor ki bir başkasına güvenebilisin bir başkası babası bile olsa...

ve bu güvensizlik havada güneşin görünmesine engel olan güneşten büyük bir bulut, pis leon

arkadaşlarım inançsız olduğumu düşünüyormuş

ben leondaki batıl inancım ve uzak doğuda fakir bir evde sadece ekmek bekliyorum.
leon bazen ilk çocukluk yıllarında kardeş ister misin sorusuna lanet okudu diye kürtajla ölen kardeşLERinin lanetiyle yaşadığına inanıyor sayemde...

ve batıl inanç bazenden genel olmaya başladı, lanet olsun lanet okuyan küçük leona

kankam sevilmeyi hak ettiğimi düşünüyormuş

ben leondaki nefretim ve karaciğerinde(biliyorum tamamen chuck a özentilik ama bunu yazmasam pişman olurdum) yaşıyorum her gece bir köpeköldüren ve aspirinle. leon kendisinden öyle nefret ediyor ki herhangi birinin onu sevmesi imkansız...

ve imkamsızlık leonu herkes gibi deli ediyor,göt leon

insanlar benim saf olmamı seviyormuş

bense leondaki saflığım ve tam kalbinde yaşıyorum. her şeyin değişebiliceğine ama benim değişeğime inanmıyorum...

ve saflığından leon bu dünyaya ait olmadığı savına kendisini inandırıyor..geber piç leon



not:: çok özentisel bi yazı oldu ama kimin umrunda ben sevdim açıkcası. sadece durumu özetledim.... ha saflık iyi bir şeydir salaklık manasında kullanılmamıştır az biraz salaklık içiren fazla iyi kötüyü düşünemeyen anlamındadır:D

tavsiyeeee

http://www.pcdefteri.com/yabancimuzik/3995-scrubs-sezon-1-2-3-4-soundtrack.html

ilk 4 sezon mzkleri indirin müziğe doyun beğenmeyecek şahsiyetin karakterinde sorun aramaya gerek yoktur haberiniz olsun. diğer sezonları bulursam aynen tavsiyeeee ederim:D

19 Şubat 2010 Cuma

ÖFKEEE

öfkeyle tanışmak ister misin?
kırmızı paltolu güzel kız

karşındaki siyah kemik çerçeveli gözlüğü olan çocuğa bak
kırmızı atkılı paltolu çocuğa bak

çocuk sana karşı çok öfkeli
küçük bir ergen gibi değişme çabana öfkeli

çouk sana karşı çok öfkeli
canını aldığın yetmedi bir de anılarını mı çalmak istiyorsun?

küçük bir çocuk o görmüyor musun?
değişmemiş değişmeyecek olan yegane insan belki de
ve sen onun anılarını mı değiştirmek istiyorsun?
(UNUTMA BEYHUDE BU ÇABALAR)

çocuğun gözlerindeki öfkeye bak belki kimseye böyle bakmadı

18 Şubat 2010 Perşembe

eskiciyim: bir yalnızlık fablı

LİSE 4 İLK DÖNEM DE YAZMIŞTIM:d

dün gece bilmediğim körfezdeydim
yanımda kör topal kaptan
acıklı eğlenceli bir sohbetin sonunda
sen buralara ait değilsi
GİT dedi
sözünü usulca dinledim gittim
okyanuslara açıldım
tüm deniz canlılarına baktım
konuşmaya çalıştım onlarla
yüzüme bakmadılar
küçük bir balık
arkamdan
yabancı sen buralara ait değilsin
GİT dedi
üzülmedim gittim
bulutlara
beyazlara,mavilere
grilere,siyahlara
umut aradım
evrenin başından sonuna uçanlara
onlarda yüzüme bakmadılar
bir kartal geldi
senin burada ne işin var
GİT dedi
nereye diye cılızca sordum
NERESİ KALMIŞTI Kİ
Denize dedi
oradan geldim
körfeze dedi
zaten yolculuk oradan başladı
o zaman yolun açık olsun
umutsuzluğumu,nefretimi topladım
bulutlara veda ettim
dolandım durdum
aitliğimi tanıdık tanımadık bin yüz içinde aradım
karanlıkta buldum
umduğum olmasa da tanıdık bir yüz
ona gittim
beni bekler gibi bir hali vardı
yüzüme o da bakmadı
GİT demek için bile
anladım istenmediğimi
ve geri döndüm ait olmadığım
tabutumun başına
beni sevenlerin yanına

sonuç:yalnızdım yalnızım yalnız öleceğim:D

yaplızlık

gecenin uyunası sessizliğinde ve saatinde
meleğin sevgi bulutunun çemberinde
rüyalara dalmam gerekirken
kabus görüyorum kapanmayan gözlerimle

yalnızlığımı bile yaşayamıyorum
galiba benimkisi tanrının yalnızlığı
tanrıyla arkadaş olabilir miyiz sence?
birbirimizi anlarız belki...

kabus...
açıklıkta sadece şeytan var
tanrı senle mi arkadaş olacağım dedi
bana al sana şeytan yakışır dedi

çok ukalaymış tanrı arkadaş
kitaplarda böyle anlatılmıyordu ama
doğru ya kendisi yazdı ne yapacaktı yercek miydi?

gecenin uyunası sessizliğinde ve saatinde
meleğin sevgi bulutunun çemberinde
rüyalara dalmam gerekirken
kabus görüyorum kapanmayan gözlerimle

iyimserimsi

bazen kendi kendime düşünürken diyorum ki
keşke şizofren olsaydım
en azından kafamın için de yalnız olmazdım
bukowskinin dediği gibi bir mavi kuşum olurdu
hemen omzumda gerektiğinde saklanmasını bilen bir mavi kuş
bir de benim zenci halimden arkadaş
hemen sağımda durmadan rap yapan hem de iyisinden
ayrıca ota boka gülen bir şaklaban da yaratırdım şizo beynimde
cüce olurdu önümden zıplaya zıplaya yürürdü

dedim ya en azından kafamın içinde yalnız olmazdım

17 Şubat 2010 Çarşamba

hegemonik nekrofili

1 SAAT ÖNCE

karanlığa ölçüsüzce yudumlatıyorum kırmızı şaraptan,bin deli nefesten. kemiklerim tirtir titriyor içimden çıkacakmışcasına. karanlık sarhoş olsun istiyorum ve onun sarhoşluğunda ben de sarhoş olup kemiklerime çıkmaları için izin verebilmek istiyorum.

1 SAAT SONRA YANİ ŞİMDİ

kemiklerim çıksın etimden,karanlıkta ardına bakmadan gidebildiği kadar uzaklara gitsin. ben paramparça olmuş şekilde dikilmeyi bekleyeyim, kendi kanlarımın gölünün içinde, ölü bir balık gibi ya da balık adam demek daha doğru. sen gel arka taraflardan yeşil bir ışığın içinden. önce kaçan kemikleri farket, sonra paramparaça beni ve daha önce sana verdiğim dikiş malzemelerinin gizemini çöz. korkma sakın korkma ,çünkü, ben artık mutlu bir adamım ya da balık adamım demek daha doğru. yüzümdeki gülümsemeyi farket,kafatası gitmiş mahvolmuş yüzümde. malzemeleri çıkar, kan gölümde beni yavaş yavaş dik. meraklanma canım acımayacak,sen sadece dik. karanlık sarhoş, ben sarhoş. kemiklere bakma, bir kaç adım öte de olmalarını umursama. onlar yoruldular kaçmaktan ve dinlendiler yere, ama inan bana sevdiğim dikilmek istemiyorlar onlar. sadece gitmek istiyorlardı ve gittiler yer mühim değildi ki kemiklerim için. beni dik sen...beni ve etlerimi! söz iyileşeceğim,eskisinden daha güçlü olacağım ,tabi ayılınca. kansız, kemiksiz, canı bir daha acımayacak biri olacak karşında.

3 SAAT SONRA

az kaldı meleğim dayan bitiyor. sadece sağ bacak kaldı onu da diktin mi capcanlı, dimdik biri senin
aşığın olacak karşında ya da aşık balık adamın demek daha doğru. hem ağlaman da bitti. keşke hiç ağlamasaydın, bırakmasaydın pis kan gölüme beyaz incilerini. biliyorsun ağlamanı sevmem de, aslında severim de benim yüzümden ağlamanı sevmem. kendimi hain gibi hissediyorum sen ağlayınca....benim yüzümdense...

1 SAAT DAHA SONRA

bitti, tebrikler meleğim!. hoş bir bacağı vucudun kalan kısımlarına göre bayaa yavaş diktin ama olsun. son parçamdı,yorulmuştun anlıyorum seni ben. bak ne güzel oldum yeni ben eskisinden daha iyi ya da balık adam normal adamdan daha iyi. dur şimdi ayağa kalkayım. artık sıra ben de..


3 SAAT SONRA

Olmadı kalkamadım.ama ayılmıştım da... polisler mi bunlar,ambulans mı ?niye geldiler meleğim onlar sen taşırdın beni evime. eminim ağır değilimdir artık.

ÖLÜM SAATİ 9:41 TARİH 23:01:2023

öldüm mü şimdi ben..?..

bir ihtimal daha kalmadı


biz diye bir şeyi hiç yaşayamamışız hayatımızda
benim hayal mayal milyonda bir umudum vardı
biz olmaya yönelik
artık o da yok

benden aldın umudumu

sanki
bulutsuz bir öğlen gibiyim
bilirsin bulutlara olan sevgimi
bulutlarla düşler dünyasındaki muhabbetimi
çimlere uzanıp bulutları hayran hayran izleyişimi

ve tahmin edersin yeni beni ne kadar sevmediğimi

bir ihtimal daha kalmadı
gelecek için
benim biz hayalim için

belki bir gün yağmur yağar

15 Şubat 2010 Pazartesi

leon


yazık?

kime yazık tüm insanlara yazık. peki neden çünkü ne kadar çabalarsak çabalayalım cahillikten öteye gidemeyeceğiz. çünkü bir insan veledi ancak dünyadaki bilgilerin milyarda birini(evet çok iyimser oldum) öğrenebilir dahi olursa milyarda ikiye çıkabilitesi var. düşünsenize her tülü konu hakkında bilgileri,kitapları,filmleri(edebiyat ve sanat hakkında her şey daha mühim bence) öğrenmek onlardan zevk almak off da off. tabi bir de sosyal hayat var sonra uyku var. varoğlu var. kısacası yazıktır bize çünkü 24 saat bile kendimizi okumaya izlemeye versek dünyanın milyarda birini anlayabileceğiz.
bu da imkansız...:(

eğer cennet harbiden varsa ve gidersem-varsa giderim lan olmadı cehennemden kaçar giderim- ben kendim önce bir film bir kitap sıralaması şeklinde giderek dünyadaki her şeyi-varoluştan kıyamete- öğrenmek ve bunlardan haz almakla vakit geçireceğim.tabi cennet bu ya ne okuduğum tek bir kelimeyi ne de izlediğim tek bir kareyi unutmayacağım. işte benim cennetim bu arkadaş. bazı maloğlumallar huriler diyor ya salla onları ben karşımdaki kızı sevmedikten sonra 1000 tane huri olsa ve her biri angelina adriana gibi güzel olsa afedersin ama her birinin ağzına sıçsınlar:) ha tabi bir defa da olsa adriana ile olmayı isterim sonuçta ben de ne dersem diyeyim bir erkeğim. burdan çıkacak sonuç erkekler beşpara etmez oluyor.

not:tabi farklı cennet fantazilerim de var. her insanla sırayla tanışmak filan da filan.

sonuç: cennet herkesin hayal dünyasının gerçek olduğu tatlı bir kabustur.
din kitaplarında böyle yazsaydı keşke.

notoğlunot: ne karman bir yazı oldu bu be.)

14 Şubat 2010 Pazar

bunu okuyup zaman kaybetme bence:D

son yazıya not: s.k.m. ye ciddiye alınmamalıdır yazı bütünlüğü içindir.(kendimce sanarsın süper yazı:) ayrıca da karaktersiz olduğumu bugüne dek bir tek hazal adlı bir arkadaş söylemişti lise 3 teyken. o da aramız bozuktu o zamanlar beni babasına benzetiyordu(içki( ve bana bu yüzden böyle demişti. o zamanlar çok üzülmüştüm. küstük barıştık vsvs. şimdi hayatın şartlarından görüşmüyoruz onu özlediğimi farkettim. özellikle beni üzmek adına söyledği kelimenin gerçekliğini kavradığım şu son zamanlarda(uzun bir dönem kavrayalı çok oldu)

açıklanabilinelisanolizmtraksı profkarakterizya

herkesin bir karakteri vardır dünyaya en süslü şekilde sunduğu,bu bilinendir unutulmaması gereken,doğal olan karakter yapısı da bir o kadar süslüdür. boyanmıştır yeşilin binbir tonuyla. öyle sunulur diğer renklerle,sarılarla,kırmızılarla ve bir çoklarıyla sahneye çıkan karakterlerin seyirciliğine ve onları seyre..

bir de herkesin karanlık oda da fotoğrafını basmaktan korktuğu,adından daha iyi bildiği bir karakteri vardır. kimse giremez o karanlık odaya. girse de çıkamaz. bu kadar büyük bir yasaktır o karakter. hatta öyle ki kendisine bile yasaktır. herkesten herhangi biri yani zavallı biri yasağı çiğnerse(zavallı biri değilse de yasak çiğnenince zavallı olacaktır.) mutlaka ustura ile bileklerini bizzat kendisi kesecektir.karakterinde kırmızının her tonunu görecektir,hangi renkte olursa olsun. kurala uymamanın cezası çok açık değil mi?

ha unutmadan bir de ben varımdır. ben en rahatınızım böyle bir yasak benim için yok. çünkü benim karakterim karaktersizlik. dünya denen piçin hiç bir sınırlaması ben de yok. sevgi sınırı,nefret sınırı,komünizm,kapitalizm... ne ararsanız hiç biri yok. bazı renkli karakterler ben de bencilliğin renginin-bilmeyenler için gri ve sarının karışımına buz mavisi sim eklenmesi ile oluşan renk--olduğunu düşünebilirler. tabi kesinlikle yanılacaklardır. çünkü ben de ölü bir ruhun şeffaflığı var.

anlamadın mı? s.k.m. ye? daha açık bir anlatım yok be vatandaş:)(ve bunda soru işareti yok)

durum cümleleri

various adlı blogerı deli gibi kıskanmak. sevgililer günü akşamı yapılan halı saha maçında bacağı sakatlamak ve o ağrı ile sabaha kadar oturmak. üst üste gelmemesi gereken iki cümle benim için.neden derseniz ikisi de canımı yaktı. ama hayatın bir gerçeğidir acı yoksa mutlulukta yok. kıskandım ama okuduklarımdan acayip mutlu oldum.(güzel-edebi açıdan-bir şeyler okuma mutluluğu) sakatlandım ama futbol için ne denirse densin ben seviyorum bu oyunu. hatta sakatlık ağrımı da. ne saçma sapan bir cümleler topluluğu oldu bu.

of various aynı kankam gibi yazdığını düşündüm bazı yazılarında. bu sinir bozucu benim için-iyi manada- kankamı da kıskanırım yazılarından dolayı ve severim. aynı hisler tanımadığım insan için geçerli. İLGİNÇ.

not: muhtemelen okuymayacak ama yazmakta fayda var. okumasa da mühim değil bloguna düşüncelerimi belirttim.
şimdi farkettim de bu saatte insan garipsimtrak oluyor.(for me)

13 Şubat 2010 Cumartesi

kaybedenler hakkında kakarakikiviki

hayatta kazanmakta var kaybetmekte... bu bize daha küçükken babalarımız annelerimiz tarafından öğretilen. herkes her zaman kazanabilir ve kaybedebilir ne kadar umut dolu bir cümle ama gerçek şu bazıları her an,hayatının her alanında sadece ama sadece kaybeder. atlarla yarışan eşşekler vardır hatta öyleki bazıların sırtında sumo güreşcisi vardır sırf süprize yer vermemek adına.

bu kaybetmeye dünden alışkın olanlar ne yaparlarsa yapsınlar, kazananlardan daha çok didinseler de kaybederler. 250 km hızla en önde giden ferraride bile olsalar yolun sonunda onlar için koca bir duvar vardır.

hatta öyle ki benim gibi kaybetmişler günah işlemeden cehheneme bilet alanlardır. zaten kaybetmek günahları tetiklemez mi?

bir de kaybetmekten zevk alanlar vardır. bunlar şanslı kısımdır. gerçekten! en azından anın tadını çıkarabiliyorlardır. tabi bu kısım çok nadirdir dünya denen belgeselimizde.

herkes kazanabilir arada kaybetselerde +ları her zaman daha çoktur hayatlarında.
bense -ebilir,abilir vs i demeyi bile hiç öğrenmedim. ben ve benim gibiler her zaman kaybeder. işte varoluş nedenimiz de bu cümlede yatar. bizler kaybetmesek kazananlar olabilir mi dünya denen belgeselimizde ?

sevdm koydum


http://sand-woman.blogspot.com/?expref=next-blog
http://variousartistss.blogspot.com/?expref=next-blog (nu kız mükemmel ankaraya aşık daha ne olsun)--

12 Şubat 2010 Cuma

eee bize ne oldu?

bize ne oldu
ölümü düşünen biri oldum artık kendimi ya da bir başkasını öldürmeyi rakibi öldürmek? ve ya öldürülme ihtimalini ciddi ciddi düşünmek?
bize ne oldu
esrar içer olduk dahasını da ister olduk? tabuları yıktık? seksle ilgili tüm tabular yıkıldı?
ilk öpücüğün sır olduğu günlere dönmek istiyorum ben'
bize ne oldu
aşk nedir onu öğrendik? en iyi yağptığımızı düşündüğümüz işte sıradan olduğumuzu öğrendik? dostlarımız var diye biliyorduk hepsinin yalan olduğunu öğrendik?
saklanbaç oynamaktan küçükken de nefret ediyordum ben, büyüyünce daha çok nefret ettim bu dolabaçlı saklanbaçtan.
bize ne oldu
kirlendik? yıprandık? rezil olduk? iyi bir evlat olduk?
hani eskisi gibi temizlenmek isterdim ben küçükken olduğu gibi haftanın banyo gününde annem tarafından.
şimdi sanırım dünyadaki tüm anneler sevgisiyle yıkasa beni(bizi) bu kirler çıkmaz ne benden ne bir başkasından.
bize ne oldu
ölüm seks para yalan dost_?
offf çok özledim ben kırmızı arabalarımı yeşil askerlerimi
bize ne oldu
söylesene
biz
büyümeseydik keşke. neden çok istedim ki 18 18 18 18 olmayı. bir bok yok ki? var mı yoksa...
bize ne oldu
büyümeseydm ya büyümeseydm ya diye ağlıyorum için için...
belki siz de ama en çok ben ağlıyorum hem de hiç şirinimsi olmayan bir şekilde. gözyaşları olmayan donuk gözlerle.....
bize ne oldu
bok oldu:D

11 Şubat 2010 Perşembe

ence bn bu dnya için fazla temz mym yoksa bu dnyann bir malı olmaı senn deyiminle dielim başarmışmıyım?

diye sordum
c:daha az acı çekmek için onun dilinden konuşmak gerektiğini anlamışsın.dünyanın malı değilsin.sen bana cevabını bildiğin aslında benden de ikincisinii beklediğin bir soru sordun
yani dünyanın malısın leon
diyerek bana sende benim gibiolursan sende dünyanın malı olacaksın demek istedin
idolüm sen değilsin
henüz idolüm yok.
ama
sen dünyanın malı değilsin.
sen
yalnızca hayatın dilinden anlıyorsun.sürekli vurduğunu ve sen istedikçe vermemeye direndiğini.
buyüzden içiyorsun.
alkol işte.modern zamanların suyu.unutturuyor.dindiriyor.
dünyanın malı değilsin.hatta belkide bu süreci uzatıyorsun
elbet olucaz bizde çarkın elemanıda.
içkiiçerek değil

bndenz:bn snn idolün deilm belki
ama ikmzn de idolü aynı
öyle bi sorun var şu
ama ikmzde o idol olamayız
daha sonra konuşmamzdan ana fikir:özgürlk
yaptpğn
hareketlerin
sorumluluğunu üstlenmktir

ha bu arada

dün taksici bana esrar içion mu kardeş die sordu hayır dedim. ne diye sorduysa artık
turuncu da bana bi konu sonunda esrar iç ama eroin kullanma deli dedi. ne hale geldi lan bnm dünyam?

şüphe

öfkeliyim dünya denen güzele
içimde bir çok şüphe var
en güvendiğim aşka ve herşeye
ve artık ben
hikayesi olmayan bir adamım
asıl öfkem de buna
lanet sikilmiş bir boşluk var karşınızda

bugün

bugün öyle bir gün ki! hem itiraf günü kendime hem yüzleşme günü benimle bazılarına hem çirkin bir gün hem temiz bir gün hem de eğlenceli ve üstüne sadece ama sadece bir gün işte.

bugün şu okul sayesnde alınan katkı kredisinin kartını almış bulundum. iyi oldu sevindim. imgeyle 3 saat bankada bekledik. ünlü zbnin içinde. zaten gün içinde iyi olan her şey sevgili imge sayesinde vardı. seni seviyorum imge. saol varol:D deli gii konuşurken bendenizi leon bişe dicem diye sanki deprem oluyor farkında değilsin modunu(abarttım ama güzel oldu) ve sonunda ziraatin başak simgesi hakkında yaptığın yorumu unutamayacağım.
açıkcası sen sıkıldım desende 3 saat ben eğlendim hulan. güzeldi senle muhabbet kirli borç bir para için bekliyor olsak da. sonra ailesine de imrendim her hafta tiyatro güzel bir olay. not ettim ilerisi adına.

neyse güzellik kısmı böyle kötü kısmı mı desem yoksa sadece eğlenceli olmayan kısım m desem bilemedim.turuncu ile olan konuşmam. aydınlanma evresine girdim son bi haftadır ve iyice aydınlanıyorum:) bugün çok uzun süre sohbet ettik ve bazı gerçekleri daha iyi kavradım daha önce kavramam gerekenleri.

artık ben sadece benim
belki hala şiirlerimde o olacak
ama sadece şiirlerimde güzel bir ilham perisi olarak
gün bunu gösteriyor...

ışıklanma

ikimiz de umutsuz
ikimiz de üzgün
sanki paramparça
hayatta silikleşmişiz
en güzel renkler bizken

içimizde küçük çocuklar varmış
ikimiz de onların katili olmuşuz

hayallerimizi de çöpe atmışız

işte bu yüzden sevgilim
ikimize bu gece
afrikadaki bulutlardan bir tutam hayal çaldım


belki vardır bizim için de küçük birer ışık
yolun sonunda
.
.
.
.
.
.
.
ayrı olan yollarımızın sonunda

5

gökyüzünden hayaller çaldım bu gece
küçücük bir paket yaptım senin için
kırmızı kurdelesi ile gelecek ikimize
tek dileğim bu hediyeyi beğenmen

7 Şubat 2010 Pazar

b o n e l a d m e

asil kadın demek bir şarkı adı. turuncum sözleri attı
merhaba de!
korkmadan ve gülümseyerek ona dön
eğer görüşmek konuşmak istersen onunla
onu terk etmelisin!
onun kadar yalnız ol ki
mahremiyetine girmen için
sana izin versin..
onun gizemli enerjisi
büyülü esintilere göre
hedefine kendi bildiğince yönelir!"

bir de beni mutlu etti kçk hanm facede daha önce çektiğim bir fotosunu eklemiş beni etiketliyerek. meraklısına:


not: saçları doğaldır...
ankaraya dönünce bana pablo neruda dan şiirler okuyacakmış öyle dedi... e bugün mulu olmayayım da ne zmn? noble dame

6 Şubat 2010 Cumartesi

günlük ileti

bir günah işledim
ve cezasını çekeceğim

5 Şubat 2010 Cuma

?B_B?

AŞK nedir?
sencesi bencesi olmayandır
hep aradığımız mutluluktur huzurdur
yaşama nedenimizdir
sırtımızı ne olursa olsun dayadığımız soru işaretidir


bu şekilde tam 6 milyar cümle yazılabilir inanın bana
ama kısaca aşk dünyada herkesin bildiği istediği korktuğu ama TANIMSIZ olandır

ben sana deli sen bana vedalı

ben sadece senin koynunda özgürlüğü koklamak istedim
oysa sen özgürlüğü başka şehirlerde umut ettin
kollarım sana tamamen açıkken benden uzaklaştın
oysa ben umutla mutlu olacağımızı hayal ediyordum

rüzgarın bana her getirdiği koku sendin
dolunayda hep senin yüzünü gördüm
aşka masallara tanrıya senin gözlerinde inandım
ruhum hep seninleydi her iki dünyada da

oysa oysa sen kadınım bana ihaneti öğrettin
gerçeğin ne kadar zulümkar olabileceğini gösterdin
sevginin mutlu olmaya yetmeyeceğini anlattın
sen bana ben sana deli gibi aşıkken hayatı yaşattın

4 Şubat 2010 Perşembe

kuzeneee'''

bostancı da görüştük dünya güzeli mavi misket gözlü kuzenimle.:d özlemişim be arkadaş kuzenimi. masal gibiydi onunla olmak.

sevgi adasında huzur sahibi sarışın kızdan kiraladım kçk bir mutluluk:)

güldük güldük ve durmadan güldük. gülmeyince hadi gülelim dedik yine güldük. bizden başkası böyle değildir dedik güldük. kısaca bolca güldük. daha da yazarım gülmeyle ilgili ama aklıma geldikçe gülüyorum. güldük?

kırmızı pabuçlu adayla fethettik istanbulu ve sadece gülücüklerle.

kısaca arkadaş güzeldi be kuzenle olmak.
onunla sohbet etmek.

keşke diyorum hep aynı şehirde yaşasaydık. amcama ve babama acayip kızdım öyle diyeyim sana. yani ikimizde aynı şehrde küçüklükten yaşamalıydık bence. kuzen de katılıyor buna.

neyse öptüm arkadaş. kuzen oku da gül len:D ha yemek yapmanı unutmayacağım... kitap okurken içimden bolca güldüm:)