neydi, hande de gördüklerin? gözlerinde, ellerinde, mimiklerinde, sesinde gördüğün, duyduğun, hisettiğin neydi? bir hayalin gerçekleşmesini gözlerinle görmek değil miydi? sorduğun soruların cevapları birdi. evet evet evet ve yine evet. hande hayalinin gerçek olmasıydı. karşındaki insanda kendine güvenine, kendi düşüncelerine, kendi sesine hayranlık beslemeden edemiyordun. kendi oydu, o sendin. bir üçgen kurmuştun, o sen ve hayallerin. üçgen ise gerçeklikti. kaçtığın hayatta bir liman bulmuştun. hande de dinlemek duymak istediklerin vardı, hande de sanat vardı, elleri, sesi her şeyi sanattı. tanrının varlığının bir kanıtıydı. bir insandı. kendini gerçekleştirmenin güzelliğini bulmuş haliydi. onun her ne kadar ben ben dese de mutlu olduğunu söyleseydi, iç sesin, handenin de travmaları var diyordu. sen o travmaları da görüyordun, anlamak istiyordun, iyileştirmek istiyordun. hande de beni anlasın, beni iyileştirsin diyordun. bunu da yakalamıştınız. siz aynıydınız, siz farklıydınız, siz bütünün parçalarıydınız, siz ellerinizde birdiniz. çok mu güzeldi, çok mu korkutucuydu? hande söylesene? nerede hata yaptım. ben sadece seni sevmek istedim. biraz da beni sev istedim. suç mu? bu yakınlaşmayı gerçekten her insan da bulabileceğine inanıyor musun? olay karşımızda kim olduğu değil de, sadece hazır olmak mı? doğru zamanda yanlış kişi de olsa? diye düşünüyor kafayı yiyordun. tek istediğin, hande gelsin, sarılalım birbirmize, bir yokluğun varlığa ulaşmasıydı handeyle yaşadıkların. yaşadığının dünyanın gerçekliğinden uzak, kendinize ait bir gerçeklikti. kısa sürdü ne yazık ki. ama çok etkilendin sen bundan. hayatında istediğin şeyi ikinci defa bulmuş ve ikinci defa kaybetmiştin, bir mesajla ve bir engelle. ve umut ediyorsun, hande hata yaptığını düşünsün, arkadaşları ona hande saçmalamışssın desin istiyorsun, o iyi biriydi, ve sadece seni sevmişti, o farklıydı, yakala onu, kaçırma onu... demesini istiyorsun.
imkansız.
gerçek yatağında yalnız olman yine.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder