Gece gündüzle,gündüz geceyle bulandıkça. Birbirini altetmeye çabalayan bu iki düşman, bana işkence etmek için ,el sıkıp anlaşıyor; biri işe koşuyor,diğeri beni işten yoruyor. 'ne kadar parlaksın'diye iltifat ediyorum güne;'bulutlar göğü kararttığında yardım edersin'..diyorum ki,esmer tenli geceye yaranmak için de, 'sen aydınlatırsın akşamı,yıldızlar parlamazsa'
yine de gün,gün geçtikçe uzatıp duruyor çilemi, geceyse ,her gece, derdimi arttırıyor.
(sone 28,wıllıam shakespeare)
saygı duymakla beraber ama demeden edemeyeceğim her birimizin inandığı şeyler mutlaka olduğundan inanmadıklarımızın bir anlamı yok düşüncelerimizde etkisiz elemanlar onlar bu yüzden pek de özgür olduğumuzu düşünmüyorum :)
ben sadece inandıklarımızın bazen bizi yönlendirebildiğinden inanmadıklarımızı yok edişinden bahsetmek istedim.kişisel tavrım asla böyle olmadı.çünkü hayata bakış açım hiç bir şeye inanmamak hiç bir insana inanmamak.belki de sadece inanmamaya inanıyorumdur.bunun hayatıma etkiside çevrem eskiden duyarlı biriydin şimdi değilsin kalp kırıyorsun filan demesi oluyor. hatalıyımdır da belki bilemiyorum.şu an sadece hayatta hedeflerim var ve onun peşindeyim o kadar:)
not:yaş farkı düşüncesini hayatım boyunca sevmedim.ama ne diyebilirim saygı duymak dışında.(çok politik oluyor belki ama bu tür yaş farkı düşüncelerini çürütmek için antidüşünce üretilebileceğini sanmıyorum.belki de ben üretemiyorum.bu konuda aptallık ediyorumdur.ama sonuçta yaş farkı asla kapatamayacağım bir şey:) son kez amalı ve sonuçlu cümlemse şu:düşüncem sabit kalacak gibi cahilce bir cümle kullanmamak.çünkü zaman meselesinde kesinlikle haklısın.sırf şimdi aklıma geldiği için ve arkasında durmadığım bir sorum da: senin düşüncenin yeniden değişmeyeceğini kim garanti edebilir:)saygılar
yada inanmadığın şeyler kadar özgür bir insan...
YanıtlaSilsaygı duymakla beraber ama demeden edemeyeceğim
YanıtlaSilher birimizin inandığı şeyler mutlaka olduğundan
inanmadıklarımızın bir anlamı yok
düşüncelerimizde etkisiz elemanlar onlar
bu yüzden pek de özgür olduğumuzu düşünmüyorum :)
inandıklarımızın olması,inanmadıklarımızı anlamsızmı yapar ?
YanıtlaSilinanmadıklarımızda inandıklarımız kadar anlamlı bence :)
ne diyebilirim ki demek bu konuda fikir ayrılığımız var.bu da gayet normal.saygı duymaktayım düşüncene doz :)
YanıtlaSilfikir ayrılığımız yaş farkımızdan ileri gelebilir diye düşünmekteyim.zamanla geçer senin ki :)(antidemokratik bakış açısı:)
YanıtlaSilben sadece inandıklarımızın bazen bizi yönlendirebildiğinden inanmadıklarımızı yok edişinden bahsetmek istedim.kişisel tavrım asla böyle olmadı.çünkü hayata bakış açım hiç bir şeye inanmamak hiç bir insana inanmamak.belki de sadece inanmamaya inanıyorumdur.bunun hayatıma etkiside çevrem eskiden duyarlı biriydin şimdi değilsin kalp kırıyorsun filan demesi oluyor. hatalıyımdır da belki bilemiyorum.şu an sadece hayatta hedeflerim var ve onun peşindeyim o kadar:)
YanıtlaSilnot:yaş farkı düşüncesini hayatım boyunca sevmedim.ama ne diyebilirim saygı duymak dışında.(çok politik oluyor belki ama bu tür yaş farkı düşüncelerini çürütmek için antidüşünce üretilebileceğini sanmıyorum.belki de ben üretemiyorum.bu konuda aptallık ediyorumdur.ama sonuçta yaş farkı asla kapatamayacağım bir şey:)
son kez amalı ve sonuçlu cümlemse şu:düşüncem sabit kalacak gibi cahilce bir cümle kullanmamak.çünkü zaman meselesinde kesinlikle haklısın.sırf şimdi aklıma geldiği için ve arkasında durmadığım bir sorum da: senin düşüncenin yeniden değişmeyeceğini kim garanti edebilir:)saygılar
kimse edemez çok haklısın.nice,sevdim :)
YanıtlaSil