23 Haziran 2011 Perşembe

düşüncecik

genel olarka uzakdoğu hint felsefelerini bilirsiniz galiba. ortak yönleriyle her biri her şeyden, her türlü istekten vazgeçemeye dayalı mutluluk formülleridir. bekleyiş, neyi?, ölümü elbette. ve ebedi oladın edebi başlangıca yelken açış.
olay buydu değil mi? en azından benim algıladığım. doğru olması mühim değil aslında. benim gözümde doğru kokmakta çünkü. bu düşünce değil bu bilgiyi kastetmekteyim şu an.
peki sizce?
seçenek de sunmalı değil mi? diye kendine soran kişiliğimde, her şeyin bi yeteri var mıdır? yani kapitalizm, mutlu son?, neden olmasın. her gün yeterince sevişirsen, her gün yeterince yer, içer, sıçarsan, her gün yeterince seni seviyorum diyip, yeterince sarılırsan birine ve her gün yeterince alırsan bir şeyleri... mutlu olmaz mısın? olursun elbette. kısa olmasının ne mühimi var ki?
hayatın bize sunduğu iki seçenek var...ya da size sadece. anahtar kelimeleri vazgeçiş ve yeterince olan.
belki de en iyisi susmak sadece.belki de en iyisi bir üçgenin 361.derecesi olmayı beklemektir. yeterince ve vazgeçişin ortasında olan o hayali çizgi olmak gibi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder