8 Eylül 2020 Salı

dönüşüm davası

 hayatın hep bir dönüeşüm olduğunu düşünürdün. hem bir yenileme yem bir yinelenme hem de başa sarmak... dönüşüm bu gün adliyede onun gözlerinde gördüğün boşluktu, sana aşkla bakan gözleriydi. dönüşüm bu gün adliyede onun sesinde duyduğun aldırmamazlıktı, sana seni seviyorum diyen sesiydi. dönüşüm bu gün adliye çıkışı karşısında gördüğün dönme dolaptı. içi boş ama dönmeye devam eden hayatın sarmalı gibi. beklentilerin vardı hayatta en fazla da senin gibi biri daha var mı beklentisi. istiyordun ki sevgi dolu, merhamet ve anlayış sahibi biri. ayrılıkta bile daha tatlı bir dönüş. arkasına bakmaksızın son kez bir dönüş değil de geçmişine, biraz saygı biraz sevgi ile gülümseyiş. özledin mi beni dediğinde en azından bir tereddüt etmesi. bir daha görüşmeyecek miyiz diye sorduğunda yalandan olur mu öyle şey biz 5 yıl birbirimizin her şeyiydi diyecek. ya da ne bileyim 2 yıldır görmediği seni biraz olsun özlemesi, aşktan değil de dostluktan. hayatından tamamen çıktığına mutlu olması değil de en azından o güzel yılları asla unutmayacağını bildiğin biri.

dönüşüm bu kadar sert olmamalıydı. aşık olduğun gözlerden, hiç bilmediğin tanımadığın gözlere. ama yine de kendine umut yaratacak bir şey buldun değil mi ? öylesin çünkü. illa bu anı da değerli kılacak, geçmişinize saygı duyacak bir an bulman gerekiyordu. ve buldun da. gözlerine baktığında bakamadı. hayır derken görüşmeyeceğiz derken yine yüzüne bakamadı. donuk tek bir ses.

ve hoşçakalsız bir dönüşüm.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder