10 Ağustos 2010 Salı

amatör çocukluk düşünceleri

hayat hep zor mudur yoksa çocuk olduğunda mı böyledir? günün sorusu:)günün konusu...bence hayat hep kolaydır.kolaydı,kolay ve kolay da olacak.büyükdükçe zorlaştırıyoruz biz.sorun da burada.büyüdük ya yediremiyoruz kendimize bizle beraber hayatımız da büyük olacak illa.hayat basit olursa biz de basit olurmuşuz gibi.evet bunu ben diyorum ama zaten biz olarak konuşuyorum değil mi? sen ya da onlar desem ikiyüzlüce bir yazı olur neyse.benden çıkalım.çocukken hayat hepimize durum ne olursa olsun daha basit değil miydi?tabi çok extra durumlar var ama genelden bakarsak hayat çoğumuza basitti.sakızla mutlu oluyorduk lan.meybuzla filan.meybuzu evde yapmayı öğrendiğim günü hatırlıyorum da ne mutlu olmuştum.her gün kaç defa meybuz yerim diye düşünüyordum filan.misketlerim vardı.mahalledeki bebelere kaybedince üzülmüyordum diyebilirim.ne de olsa bir arkadaşımdan 5 tanecik misket alıp tekrar kazanma şansım hep vardı.yani paylaşım vardı yani umut vardı hem de fazlasıyla:)futbolcu kartıyla oyun oynuyorduk sonra.onlar da güzeldi.genelde kazanırdım ama kaybettiğimde de üzülmezdim.çünkü ben nasıl kazanınca kartları biraz süre geçince(o niyeyse) geri verip hadi tekrar oynayalım diyorsam,arkadaşlarım da öyleydi.çok mu basit bir çocukluk geçirmişim lan.kartlar misketler filan.sonra bol bol futbol vardı hayatımda.sabah 10 da bizim arkaşlarla buluşurduk pazara giderdik.bizim orada çarşamba pazarı vardı.neyse çarş dışında her gün ordaydık.kim varsa pazarda rakip olarak onlarla maç yapardık, deli gibi yoruluncaya kadar.pazarın aşağısında yaşlı bir teyze vardı susadığımızda zamanda ona giderdik.adını hiç öğrenmedim o hep bizim yaşlı teyzemiz olarak kaldı.bizim takım 8 kişiydi elemanlar bazen değişse de 8 olmadna pazara gitmezdik.her gün kadın 8 çocuğa su veriyordu.düşünüyorum da su faturası ne geldiyse bizim suçumuzdu.neyse işte çocukken basittik ya bir şeye anlam yüklemezdik filan ya en güzeli buydu bence.marka nedir bilmezdik biz.bizim mahallede herkesin ekonomik durumuda yakın olduğundan öyle birbirine hava atma durumu filan hiç olmadı.hepimizde aynı yerden alınmış ucuz halı saha ayakkabısı vardı.sonra delikanlıydık da ha böyle mahallenin kızlarına yan gözle bakmak yoktu bacılarımızdı hepsi.belki yukarı mahalleye çıkarsak kız arkadaşımız olabilirdi.ama kimse kimsenin beğendiği kızdan da hoşlanamzdı filan.kurallara ciddi olarak bağlıydık.işin güzel yanı çocukken normalde çok kavga edilir ya biz etmezdik.hemen mahallenin bakkalı filan ayırırdı.zaten ertesi gün yine birbirmizle olacağımızı bildiğimizden pek fazla da olay çıkarmazdık.uslu olalım hesabı:)
çocukluk güzel ya işte ne oluyorsa büyünce oluyor, daha doğrusu bu basitliği kendimize yediremeyince hayat zorlaşıyor.misal çocukken bir kız elmas diye ağlar mı?elmas yerine ona benzeyen parlayan bir taş versen bir şey der mi?illa gerçeği olsun filan.şimdiyse kocaların eşlerine sevgi göstergesi oluyor pahalı bir elmas yüzük.nasıl sevgi gösterisiyse bu.böyle sevgi gösteren adam adam değildir,böyle sevgi gördüğünü sevginin olduğunu anlayan kadın da kadın değildir bence.kısaca insan değildir.ayrıca not:dünyada elmas bankaları varmış yer altında her insana yetecek kadar elmas bulunuyormuş abd ve ing,fra vb. gibi.bu elmaslar çıkarılıp işlenmiyor çünkü elmas sayısı yükselerise değerini kaybedecektir.sömürünün değeri kalmayacaktır.evet sanayileşmeyle başlayan sömürü değişime uğramadan devam etmektedir.bu konuyla ilgili Kanlı Elmas filmini izlemediyseniz tavsiye ederim.kısaca değer yargılarımız büyüdükçe değişiyor ve işin kötü yanı hiç güzel bir şey olmuyor.kapitalist sistem eleştirmenliği yapmak istemiyorum ama hepimiz kapitalist oluyoruz ve en eşitlikçiyim ben vs diyen,hayatı boyunca hakkı dışında bir şey yemeyen adam dahi sistem içinde çalıştığından afrikalı 3-4 kişiyi sömürüyordur.ekonomik durumumuz ne kadar iyi ise sömürdüğümüz insan sayısı da daha fazla oluyordur.şimdi birden sosyal bir konudan buraya gelmem garip gelebilir.ama birbiri ile çok bağlantılı şeyler aslında.sömürü bizi çirkinleştiriyor,çirkinliğimiz bize farklı değer yargıları getiriyor ve böylece aşk gibi dünyanın en güzel ve basit duygusunu bile zorlaştırıyoruz.kaçımız eskiden aşklar daha güzeldi demiyor? şu çağ sistemin doruk noktası veya doruk noktasına yakınken bizde sisteme eşlik ederken sadece bizden öncekiler insan gibi yaşamıştır denebilir.bizse kaos teorisi gerçekleşmedikçe metalaşmaya, metaya değer vermeye devam edeceğiz ve öldüğümüzde geriye sadece yaşanmamış bir hayat bırakacağız.bu yüzden umuyorum ve istiyorum ki ölümden sonra hayat olsun.olsun ki bir şeyler devam etsin yoksa düşünsenize 70 sene boşuna yaşa sonra toprağa karış.anlamsız bir şey.kendi adıma büyük laf olacak belki ama toprağa karışmaktansa cehennemde yanmayı tercih ederim.varoluşu hissetmek,yokluğu hissetmekten daha iyidir gibi geliyor.evet sonra var mı yok mu ben de bilmiyorum.ölünce göreceğiz.ama olmasını da diliyorum saygılarımla:)


not:kafam bu sıralar çok karışık olduğundan,çok karışık bir yazı oldu bu.aslında her cümle hakkında ayrı ayrı bu kadar yazabilirim.hep sonuç yazısı oldu gibi geldi bana.neyse blog için yeter galiba.dost gider.özgürce yaşamak dileği ile:)

dipnot:kb böyle dipnot oldu ama Mia Wallace sana çok teşekkür ederim: oluruyla olmazıyla yazı sayende oluşmuştur ne de olsa:)

7 yorum:

  1. ama başlığa dikkat emi :)

    YanıtlaSil
  2. bence fihgt clubtan alıntı yapmalı:)
    bizim kuşağımız büyük bir savaş görmedi,büyük bir buhran yaşamadı ama bizim de bir savaşımız var.büyük bir ruhani savaş bu.kültüre karşı büyük bir devrim hazırlıyoruz.
    büyük bir buhran bizim hayatlarımız.biz ruhani bir buhran geçiriyoruz.

    YanıtlaSil
  3. Acaip uçuk bir yazı olmuş. Sonraki cümleye heyecanla koşarken, temanın sağda soldaki desenleri dönüyormuş gb hissediliyor.

    Hızla okutturuyor kendisini, aslen bu =)

    YanıtlaSil
  4. yorumda öyle olmuş usta :)

    YanıtlaSil
  5. güzeldi! =)
    Peki o sekiz çocuğa yağlı ekmek ( salçalı olması daha bi makbuldür tabi, ya da kırmızı toz biberli ) de yapar mıydı o yaşlı teyze ?
    vay be eski günlere gittim.

    YanıtlaSil
  6. her zaman değil ama bazen süprizleri olurdu:)
    herkesin hayatına lazım olan yaşlı teyzelerdendi kendisi:)

    YanıtlaSil