9 Ağustos 2010 Pazartesi

heyhat be

yol geçen hanı olmuştu rakı masam.
dertliyi hep sevmişimdir ben.
gencinden yaşlısına,
dilsizinden dedikoducusuna,
içki nedir bilmeyeninden
benden daha alkoliklerine kadar
her türlü derdi olanı dinledim.
en ilginci sorarsan dilsizdi derim;
derdini söze dökemezdi dökememesine ama
laf kalabalıksız varoş edebiyatı,
gözleriyle öyle su gibi akardı ki...
en çok onu dinlemeyi severdim ben de!
neyse efendim lafın kısası,
fırsatım olmadı kimseye meramımı anlatmaya.
o yüzden başladım ben yazmaya.
yoksa ne haddimize yazmak;
altı üstü rakı masası olan bir adamım ben,
işte emeklemeden yürümek bizimkisi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder