14 Ağustos 2010 Cumartesi

zamansız kuralsız

istanbul-anadolu yakası-bilmem nerede-bilmem ne sokakta-ramazan ayının 3.günü-gecenin 3:23 ü davul çalar uyuyanlar için uyansınlar da yemek yesinler diye.oruç tutup tutmayacakları mühim değildir.yemek yiyin birbirinizi görmeden bir şeyler paylaşın birbirinizi bilmeden diye.davul çalar uyanır mahallemizin tüm sakinleri.her binada bazıları sırayla bazıları aynı anda yakılmayan ışık yoktur.ne müslüman bir mahalle.hem de ne şahane.ben zaten uyanıktım.uyku sorunum var.açtım da yemek yedim.daha doğrusu atıştırmalık bir şeyler.kısa sürdü.balkona çıktım.temiz havayı içime çektim.belki de hiç temiz değildi.ama benim içime çektiğim en temiz havalardandı.istanbulun havası temiz demiyorum.diyorum ki o an içime çektiğim hava temizdi.annem içerde yatıyordu.hastaydı.önemli değil bu.balkondayım işte ben.rüzgar da varoluşu gereği esiyordu.sitemizdeki diğer balkonlara baktım.bir kaç balkonda daha birileri vardı.karşı binanın bi alt katında bir amca vardı.atleti ile çıkmış balkona son sigarasını içiyordu ,gün için, belki,bilinmez.beyaz nefreti ney çalarcasına üflüyordu sokağa.huzur dolu gelmişti o bana.seviyordu ramazan ayını belliydi.hayatından memnun gibi bir izlenim bıraktı.yan balkonda ise adamın teki aşağıya bakıyordu.galiba intihar etmeyi düşünüyordu.burdan atlasam kesin ölürüm ama belki de felç kalırım.yok ya felç kalmak istemem zaten şu an felçli gibiyim ben.evet eminim ben böyle düşünüyordu.sonra yukarıya baktı,beni görmedi ben gözlerine baktım,yaşam içinde bir ekmek umutsuzluk karartısı parlıyordu ak düşmüş gözlerinde.karartı parlar mı deme bensen parladığını görürsün.uzak da değildi.yukarayı 2-3 dakika daha baktı canım sıkıldı ondan..çapraz bina da iki alt balkonda ise bir kadın vardı.ona baktım.arada mahallede onu görürdüm bakkala filan çıkarken.gözü mor olurdu onu her gördüğümde.iyileşiceğine daha morlaşan bir göz sahibiydi.nedendi bilmem ben, belki zamanında annemin dediği gibi sadece hastalıktı o morluk.olabilir.öyle umalım biz.kadına baktım.öylece saçlarıyla oynuyordu.kocası galiba mutfakta yemek yiyordu.evet oruç tutacaktı o.bazen mikroplarda oruç tutarmış.belki de virüstü bilemedim şimdi.kadın saçlarıyla oynuyordu ya saçları kumraldı.güzel miydi bilmiyorum.evli bir kadına bakmamalı diye düşündüm.kazayla bakılsa bile değerlendirme yapılmamalı diye düşündüm.evet böyleydi düşüncem.ama şunu farkettim ramazan geldi geleli hastalığı daha iyiye gidiyordu.iyileşiyordu.ramazan ne güzel ay.ne mübarek.hastalığa şifa bile oluyor işte.kadın kanımca seviyordu ramazanı.onun bir yanında balkonda bir adam daha çıktı.memur recepti sanırım.onu tanımıyorum.adını da bilmiyorum.ama bence o bir memur recep.mustafa ve ya kazım ya da hatta berk filan değildi.recepti.recep olmalı.kadın onun çıktığını görür görmez içeri girdi.memur recep onu fark bile(!) etmedi.nerden fark etsin adam, o yarın faturaları ödemezse evin elektiriği,suyu filan kesilecek onu düşünüyordu.Allah'a inanırdı.Allah büyüktü bir mucize olur yarın diye düşünüyordu,umuyordu,son çare bekliyordu.yarın bir şey oldu,bir yerden para geldi ve birikmişleri mutlu mesut ödedi ama bunun adı mucize mi olmalı başka bir şey mi bilmiyorum ben.tabii memur recep kesinlike mucize bu diyecekti.şükranlarını sunacaktı Allah'a.sunsun ne zararı gelebilir ki.bizm yan bina da balkonda olan emekli albay kemal için aynısı geçerli değildi ama.o oğlunun borcunu ödeyemediği için efkarlıydı.hem de çok.yarın ödenmezse oğlunun evine haciz gelecek gibiydi.rakı içiyordu albay kemal.içsin yarasın bize ne.zaten diğer balkondakiler de ona bir şey demediler ya da sadece bakma tenezzülünde bile bulunmadılar,eğer böyleyse görseler ne olurdu şimdilik meçhul.borcu oğlu,paşazadesi, karısını aldatırken rus karılarıyla yapmıştı.pahalı karılardı bu ruslar.geceliği 30 bin bile olanı vardı.off sevdam of diyordu ölen karısına dışından,Ludwig van Beethoven yaşarken ona aşık olup da hiç bir zaman sevgisini dile getiremeyen utangaç bir genç kızın ,o 9.senfoninin müthiş sahibi ölünce,kendi kendine olmasına rağmen, yüzü kızararak,pişmanlıkla,gözyaşları içinde ilk defa 'seni seviyorum Beethoven'ı sesli söylediği gibi .ne yapayım borcu ödemeye çalıştım ama olmadı yetmedi varımız yoğumuz dedi.ne düşünsün albay başka oğlu be oğlu ona siktir çekecek değil ya.zaten oğlu annesini de doğumda öldürmemişti.annesini de hep sevmişti.o zaman bu sorumsuzluk yüzünden oğluna kızamazdı.hatta sorumsuz olan kendisiydi.bunları yapmasını nasıl engelleyemedi koskoca albay kemal.öyle diyordu içinden.biraz ağladı rakısını yudumlarken,yenisini koyarken gözyaşlarını sildi.borcu da ödeyemedi... bir mucize olmadıkça yarın haciz olacak diye içi içini yiyordu.tıpkı memur recep gibi.ama recep inançlıydı,albay ve oğlu değildi ne olacaktı hali.bilinmezdi.yarın onların da borcu ödendi.oğlu ödedi.bir arkadaşından borç almış öyle söyledi babasına.ne kadar doğru bu söylediği bilmiyorum ben.oğlunu tanımıyorum ki.
bense işte kendi balkonumda gecenin tatlı rüzgarıyla onları,tanımadığım komşularımı izledim.düşüncelerini tahmin etmeye çalıştım.yaşamlarını anılarını,muhtemelen doğruydu da diye yazmayı planladım bu tahminleri.yarın yazdım.yani şimdi siz de okuyorsunuz.evet belki ahlaksızlıktı onları izlemem.ama ben kesinlikle kötü niyetli değildim dün.sevgiyle izledim hepsini.ramazan ramazan kötü düşünmedim.zaten normalde de kötü düşünmem ben.iyi niyetliyimdir tabii her zaman iyi sonuçlar çıkaramam hayatım denen kompozisyondan.cümle hatalarım,noktalama ve işaretleme de olan boktanlığımdan çok günahım vardır.hocalarım zaten kompozisyonda çok iyi olduğumu kağıdımın 100lük olduğunu ama bu hatalardan dolayı bana 85 verdiklerini açıklarlardı.düzeltirsem hatalarımı 100 vereceklerini diğer yazılarıma da eklerlerdi konuşmalarının sonlarına.ama ben hiç düzeltmedim.severim günahlarımı hem de çok.onlar da beni.sevişiriz zaten biz.ben günahlarımla,günahlarım benimle, biz olmak için sevişiriz.bir piçin bir orospu çocuğu ile sevişmesi gibi.

4 yorum:

  1. ''Evli bir kadına bakmamalı diye düşündüm.''

    YanıtlaSil
  2. eklemeyi unutmuşum :)
    iş bu tüm yazıdaki olay ve karakterler hayaldir.
    yarım tasvirlerden anlaşıla.
    yoksa biraz daha vakit ayırıp tam tasvir yapmalı mı?
    bazı insanlar sevmez tasvir okumayı diye havada kaldı benim tasvirler:)tamam dürüst davranayım tembellik ettim :)

    YanıtlaSil
  3. Kompozisyonlara yaptığın geçişten hissediliyor kurgu oluşu. Ya da benim hayalgücümdü =P

    Alıntıladığım cümle üstüne söyleyecek/yazacak çok şeyim var. Üstünden geçmek istemiştim, kaydında da görünce.

    =) Tasvirleri severim ben
    Keyif senin, takdir senin. İstediğin gibi olsun tasvirlerin

    YanıtlaSil
  4. :)

    aslında doğru o cümle üstüne çok şey yazılabilir:) merakla bekliyorum.blogunda yorumlardan güzel güzel konuşuruz yazdıklarık hakkında.her zaman olduğu gibi:)

    dedim ya işte bazen kısa keseyim diye tembellik yapıyorum:) buraya koyduklarımı sırf bu yüzden bile çok sevmiyorum...

    YanıtlaSil