1 Ekim 2010 Cuma

günce

karlı bir sabahın güneşinde yürüyordum.sabah ayazı ne güzeldir biliyor musun? üşümeyi seviyorsan ve ya evindeki hava dışarıdan daha soğuksa,içini sabah ayazı bile ısıtıyorsa senin, yani bu ne demektir biliyorsan inan bana bu güzel gelecektir sana da.karlı bir sabahın güneş ayazı,.,tatlı...çikolata çağrışımı gelmemiştir umarım aklına.belki sıcak vişne sosu gelebilir aklına.benim aklıma bu geldi o sabah ve bu sabah.ankara sokakları bomboştu. ve ankara sokakları sarının en güzel tonundaydı. hava apaçıktı. yağmur yağsa belki gökkuşağı bile oluşabilirdi .hayal ettim bir tane hemen. hem de üstünde yürüdüğüm bir gökkuşağı. konur sokak, karanfil sokak aralarında turluyordum. daha dükkanlar açılmamıştı bile. ben sarhoştum,dışım ayazdı,içim daha da ayaz. sabah güneşi de kışsa, hele bir de ankarada ise daha bir sarıdır o yaşanılan gün için ve tabii o günse benim günümdü. duraksama, devam, gökkuşağı ve üstünde yürümek olsa da hayalden bir gerçek...de de dede hatta elini öp şizofren dedenin eğer bir sapık değilse.çocuk istismarı yapan her insan orosbu kidtir. laf demeye bile değmezler ya neyse.bu arada yazımız ise gökkuşağının üstünde gördüğüm ayyaş hakkında.
şimdi alıntı yapacaklarım o ayyaşın günlüğünden, günlüğü o gün onun kartlaşmış sesini dinleme zahmetine eren kişidir,yani o gün ben dinlediğimden onu,şimdilik karşınızdaki nacizane günlük benim. daha önceki günler hakkında kayıtlar elimizde yok. çünkü ilk defa görmüştüm o ayyaşı. daha sonraki günler için de kayıtlarımız muhtemelen olmayacak. çünkü bir daha ben onu görmeyeceğim. ama gören birini daha, doğrusu görüp de dinleme zahmetinde bulunan birini bulursam, sizlere diğer günler hakkında bilgiler vermeye çabalarım söz. tabii ayyaş izin verdiyse.

gün 291. , ay 7382. yıl 0,3ün milyon katı ile 0.723ün kırk katı arasında:
ayyaş der ki;
içmediğin gün yaşıyorum sayma. içince güzeldir klasikçe hayat. içince güzeldir fantastikçe hayat. uyanınca iç,uyanıkken iç,ayıkken de sarhoşken de ama ortasında değil ve en son yatarken iç. inan bana düşlerin bile daha güzel olacak. misal şu an düştesin sen. mutlu değil misin kafir?
gel saat -23 gidelim pazar ayinine ve namazımızı kılalım şarapçı pederemizle.
gel saat -23-23 gidelim uyanalım ve içelim ve ölelim ve sevişelim güzel viskilerle skoç kadınlarla.
gel saat -23-23+23*23 gidelim cennetleşelim ve kabus görelim.kaplumbağanın taa kendisi olalım ama tavşana ne olursa olsun yenilelim.unutma ki masallarda kazanır hile yapmayan.belki rüyadayız ama biz masal değiliz unutma bunu küçüğüm ya da ustam.rüya sahibi sensin ne de olsa.
o değil de neden bu gökkuşağı sadece! renksiz.?saçma değil mi?altın yok ama şarap da yok...o zaman nerede süpriz?kameranın ucunda değil ya...oku...MUHAHMMED gibi.ama anlatma okuduklarını. kafir kalsın ayık olan, ayyaş olamayacak korkaklar.
gel saat -28 yan yazdıkların için, yan yazdıklarının içinde, sen de yan okuduğundan bir kabusu veya düşü veya gerçeği. ama sadece yan.
gel saat piç sen piç, ben piç, onlar fahişe ve kevaşe çocuğu ve sadece anlatım bozukluğu, birer kelepçeli poliste.
gel saat hırsızlık; çalınacak olan ise gururun bekareti. zor değil,aksine çok kolay, sadece bir porto şarabına bakar. sarhoş edip tecavüz etmeyeceğiz. inandıracağız on-u gururun aşkın yanında bir ezik olduğuna... aldatsın aşkla kendini, versin bekaretini bir orospu şeytana..yanlış yaz yanlış oku kim bilir. camide günah çıkaran pederim belki de? ama unutma ben salt bir ayyaşım.
git saat evrensellik. evrenin tek gerçeği var, o da benim. sadece bir düş sadece bir yazı olan ben, bir ayyaş. kalan her şey evrenin göt deliği. hakikat oranın dibinde...
yani evren bir ibne. ve unutma küçüklükten öğretileni; tanrı cinsiyetsizdir. bir erkek olmayan, bir kadın olmayan,sence düz mantıkla ne olur .? cevap veriyorum kanma aklına, çocuktur sadece. belki de ilk aklına gelen. bilemem ben. ben sadece evrenin tek gerçeğiyim,gerçeğin kokusundan yapılma bir rüya, bilmiyorsan öğren koku aşkın kimyasıdır ya da dur biyolojisi miydi yoksa fiziği mi ?
kafam da iyi.anladın sen beni...
git saat de kahpe olmuş. geç olmuş. tatmin olamamış. hem de erken boşaldık diye değil erken boşalmadık diye. sıradaki lütfen...
git saat şimdi de sadece saat. zaman öyle bir şey ki onu nitelemek imkansız nicelemek gibi. küfürlemek imkansız. zaman hayattan doğdu, hayatta öldü ama hayat yok ki...
zaman inan bana sadece umuttur belki de.anlatım bozuklukları sadece sınavlarda çıkmaz karşına.gerçekte de çıkar ve gerçekte yoktur bu bozukluklar, bekaretini bozan bir kadın gibi. bakire kadın, kutsal kadın adı; meryemdir ve adı ya fahişe olsaydı ?.. dinsiz değilim ben,,,ben çocuğum sadece.
gel git saat git gel nereye git gel.ayyaş sızar,iyi geceler.

evet alıntı burada bitiyor. yorgundu gökkuşağındaki ayyaş ve ben de uyanmıştım. eğer siz de bu ayyaşı rüyanızda görürseniz ya da gerçekte ya da ortasında farketmez,lütfen bana bildirin... onla ilgili bilgiler almaya devam etmek istiyorum. burada belki okumak isteyen de olabilir... bilemeyiz.

son not:sadece ankarada gözükürmüş, ankarayı bilmezseniz onu da bilemezmişsiniz,bir de hava karlı bir ayaz sabahı olmalıymış.. mış yani :) MIŞ

insanlık öldü mü ölmedi be birader-not:biz başka kanalız-tvnin
insanlık öldü aq hem de fazlasıyla rüyalar da bile demeyi görev bildik kardeşimden programının sonundayız...
bizim de liderimiz oğuz atayın dediği gibi
insanlık öldü lütfen telaş yapmayın! ya da-bizden-siktirin tabii ki telaş yapın-
saygılar küfürler için sonsuz özürler ama durum bunu gerektirmekteydi.

2 yorum: