10 Temmuz 2010 Cumartesi

doktor son çare(2)

2223 nisan
konumuzdan uzaklaşmayalım.iyi giyimli traşlı o gelmişti ve zamanı elbette diğer hastalar gibi kaçırmamıştı.ama yine de en son gelen oydu.diğer hastalar 7 den bir kaç dakika önce gelmişti.doktor bunu sorun etmezdi,edemezdi çünkü kendisi gecekondusunun arka kapısından saat tam 7 de girerdi kendi yerine ve hastaları sadece kendisiyle görüşeceği zaman görürdü.hastaların ne zaman gireceği her zaman belli olurdu.iyi giyimli traşlı o 3.hastaydı.beklemeyi sorun etmezdi diğer insanlar gibi, hatta severdi.düşünmek için en iyi zamanın bekleme anları olduğuna inanırdı.
burada bazı ritüeller vardı.herkes sırasına göre bekleme koltuklarına otururdu.ama bu koltuklarda sığ dünyalardaki gibi numaralar yer almaz o gün gelecek hastaların isimleri yazardı.her gün ama her gün istisnasız isimler değişirdi. doktor bununla hastalarına saygılı davrandığını düşünürdü.saygı görmek için saygı göstermek gerektiğine inanan ender insanlardandı.
3.koltuk boştu ve üstünde iyi giyimli traşlı o yazıyordu.randevusunu bu şekilde almıştı.insanlara bu yaşına kadar asla gerçek kimliğini söylememişti iyi giyimli traşlı o.İGTO her gün nasıl görünüyorsa ona göre bir kimlik kullanırdı.keşmekeş o,kirli sakallı sümüklü o(gripse),sportif kel o...vsvs.diğer hastaların kimliklerini görememişti.herkes oturuyordu,herkes doktorun hemşire ile haber vermesini bekliyordu.
1.hastanın yanına bir hemşire geldi.yaşlı bir kadındı.mavi gözleri vardı ve fırtınalar kopan bir deniz gibiydiler.güzel değildiler öyle sanmadı,o gözlerden irkilmişti İGTO.1.hasta yerinden gülümseyerek kalktı ve doktorun odasına gitti.dayanamadı ve oturduğu yerde yazan ismine baktı.intihar edecek o yazıyordu orada.güldü. bu duruma alışmıştı son zamanlarda kendisinden dolayı bir çok kişi bu şekilde kimlik kullanmaya başlamıştı.ne de olsa kendisi bu ülkenin en çok okunan köşe yazarıydı.her gün köşesinde ismi ve fotoğrafı değişen tek köşe yazarı oydu.popülerdi,modaydı,ikondu.
rakı beyazı bekleme odası,rakı beyazı bekleme odası...burası sadece renk açısından beyaz değildi,eşya açısından da sadeydi.yani o kadar sadeydi ki sadece 7 hasta için 7 koltuk vardı o kadar.daha fazlası yoktu.ve de 3 adet kapı.biri buraya giriş için biri elbette doktorun odasına açılan kapı ve son kapı ise her hasta için gelecek 7 hemşirenin bulunduğu odadan rakı beyazı odaya giriş kapısıydı.evet hemşire sayısı da 7 idi.bunun da sebebi bilinmiyordu,seçenekleri saymak gerekmez ama dışdünyanın dedikodularından çıkan bir seçenek vardı sizlerle paylaşması gerekilirse;doktorun her gün 1 saat odasında farklı bir hemşire ile mola vermesinden dolayı kaynaklanan dedikodu onun biraz sapık olduğu ve cinsel ihtiyaçlarını günde 1 saat mola ile hemşireleri aracılığıyla giderdiğidir.bu belki doğrudur belki yanlıştır.ama mühim değildi hiç kimse için, doktor son çareydi ve mutlu olması için ne gerekiyorsa yapılmalıydı.zaten hemşireler de bedavaya çalışıyordu bu doktor son çarenin yanında.
50 DAKİKA SONRA
1.hasta odadan çıktı ve bir çocuk gibi bekleme odasına girdi,kurallar doğrultusunda koltuğuna geldi,oturdu ve gülümseyerek diğer bir kural doğrultusunda sadece sustu.bu da iyi giyimli traşlı o'yu çok rahatlatmıştı.çok hastaydı ve tedavi olmak istiyordu.doktor son çare son umuduydu,yoksa intihar edecekti,hastalığı onun canını almadan önce.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder