10 Temmuz 2010 Cumartesi

doktor son çare(3)

2223 nisan 17
İyi giyimli traşlı o düşünürken düşünmemeye çabaladı.bir 10 dakika daha geçti. ve 2.hemşire içeri girdi.bu hemşire İGTO ya çok güzel gözüktü.gerçekten de güzeldi.bunu sağında oturan 5 hastadan erkek olan 2 kişinin düşüncelerinde de sezdi.güzel hemşire siyah saçlı siyah gözlü siyah tenli bir hatundu ve herkes gibi o da beyaz dişlere sahipti,sigara sarılıklarını unutmayalım.kusursuz olsa hemşire olmazdı ya. 2.hasta da ayağa kalktı teşekkürler ederim ben tek başıma gidebilirim dedi.İGTO nun hemşirenin üzerindeki dikkatini bu cümleleri söyleyen güzel sesiyle çekmişti.buraya geldiğinden beri ona dikkatlice bakmamıştı.o bir turuncu saçlıydı.İGTO da turuncu saçlılar konusundaki batıl inanca küçüklüğünden beri daha doğrusu annesinin ona anlattığı masaldan beri inanırdı, büyüdükçe azalan bir inançla da olsa....korkardı-istisnalı- yani batıl inanca göre ruhsuz olan turuncu saçlılardan.evet istisnası ise, belki bu kulağa çok saçma gelecek ama zamanında da bu batıl inanca rağmen -nasıl olduğuna hala akıl sır erdiremez-turuncu saçlı bir kıza aşık olmuştu ve o kızdan da çok zarar görmüştü.bunları size çok gizli sırlar olduğu için anlatamayız.belki İGTO öldüğünde evinin en güzel yerinde duran siyah kutu içindeki vasiyetinde hayatını anlatan bölümde okuma şansına erişirsiniz.sadece şunu söyleyebiliriz bu zararlar onu küçüklüğündeki batıl inanca körükörüne bağladı.konu yine dağıldı.DÖNELİM.
Bu kız da çok güzeldi belki tüm turuncu saçlılar birbirine benziyordu ve bu yüzden bir kez daha ondan korktu.belki zarar görebilirdi ondan da.ayrıca kızdan biraz iğrenmişti.çünkü kız 19 yaşındaydı(İGTO yaşını bilmezdi)buna rağmen yüzünde fazlasıyla makyaj vardı.19 yaşında bir kız gibi değil de 40 yaşında pahalı bir konsomatrise benziyordu.iyi giyimli traşlı o buna hem üzülmüştü hem de midesi ile reflekssif bir karşılık vermişti.kız güzeldi ama iğrençti.sağında oturan adamlar vardı ya 5ten 2 olanlar ereksiyon bile olmuşlardı.ne kadar kötü diye düşündü.
kız kalkmıştı ve gitmişti hatta gideli 10 dakika olmuştu bu düşüncelerin ardından.hemen merakla yanındaki koltuğa baktı.daha doğrusu isme,yani isim için koltuğa.koltukta çok uzun bir isim yazıyordu:doktor son çarenin reddettiği intikam alacak turuncu kızı.o da modaya uymuştu bir taklitçi daha diye çarpık bir gülümseme belirdi İGTOda.ve hemen kayboldu İNTİKAM?

kız doktor son çarenin odasından hızlıca çıktı ve kahkahalarla tüm hastaların karşısından koşarak gecekondu görünümlü hastaneyi terk etti.İGTO buna çok şaşırmıştı.kurallara aykırı davranan bir hasta.gelip koltuğuna neden oturmamıştı ve neden gülümseyerek susmuyordu.engellenmesi gerekmez miydi?kural koyucu denetleyici bir mekanizma yok muydu?hemşireler odadan sadece doktora götürürken eşlik ediyodu.bunları düşünmeyi kesmeye karar verdi,istisnalar hayatın her yerinde vardır diye düşündü.sonuçta İGTO buna da sevinmişti doktor son çare gerçekten çok başarılıydı.intikam alacak kızı da tedavi etmişti.daha güzel ne olabilirdi kendisi için umut tohumları meyve vermeye başlamıştı içinde.ve yine beklemeye başladı bu sefer hiç bir şey düşünmedi.sadece heyecanlandı heyecanlandı o kadar.bu güzeldi,güzel bir duyguydu iyi giyimli traşlı o için.
Sonunda ariba ariba dedi içinden.3 hemşire geldi. ona bakamadı bile iyileşecekti artık heyecandan ölmek üzereydi.İGTO da hemşireye 2.hasta gibi ben giderim dedi ve doktor son çarenin odasına o sihirli kapıdan gözleri kapalı geçerek girdi.
3 saniye sonra gözlerini açtı, odaya baktı.bu oda da ilginçti.oda sessizdi.küçük bir kareydi.bu odanın duvarları da rakı beyazıydı.bekleme odasından farkı ise eşyasal olarak vardı.tüm o da oyuncaklarla kaplıydı.trenler ayılar bebekler kısaca küçük çocuklar için dünyada olabilecek bir çok oyuncak vardı.oyuncaklara göz gezdirirken doktorun koca masasını farketti.şaşırdı doktor yoktu sesini duymayışını önemsememişti.kendi düşüncelerini dinlerken yanında davul bile çalınsa duymayan bir adamdı doktorun buyrun demesini duymamasını bu özelliğine vermişti.ama doktor odada yok olduğu için oda sessizdi.masaya doğru yaklaştı arkasına baktı ve yerde yatan doktor son çareyi gördü.doktor son çare ölmüştü.haline bakılırsa boğularak öldürülmüştü.İGTO sustu.İyi giyimli traşlı o'nun düşünceleri de sustu.odadan çıtkı, bekleme odasından geçti, bu gecekondudan dışarı çıtkı.bir sokak yürüdü,sola döndü,bir sokak daha yürüdü evinin önünden geçti.bir başka sokak daha yürüdü ve sadece yürümeye devam etti.o gün doktor son çarenin ölüsü,giderken onu gören diğer hastalar ve sokaktaki herkes ya da hiçkimseler onu son kez gördü.bir daha da iyi giyimli traşlı onun köşe yazısı hiç olmadı.kısa süre sonra da modası unutuldu gitti.

not:iyi giyimli traşlı o ölmediği için ya da bu konuda bilgi olmadığı için şu sadece kayıp olarak nitelendirilebilmektedir.ve doğal olarak evinin en güzel yerindeki siyah kutu açılmadı.vasiyeti bilinmiyor.bilmek isteyen de şu ana kadar çıkmadı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder