5 Temmuz 2010 Pazartesi

HAYAT

bak bunu çok severim ben kendim yazdım diye söylemiyorum:) eskilerden buldum buraya da yazayım dedim.

Tanrı'nın lanetiyle doğdum,
tam 9 saatlik bir işkenceyle,
annemin yakarışları dün gibi,
hemşirenin erkek erkek diye bağırışı,
ve benim ağlayışım...

aydınlıkta,karanlıkta zamanı bilmeden ağlayışlar,
ne yaparsam yapayım şımartılışlar,
bebeklik denen zamanda altıma etsemde sevilmek,
mantıksız gelse de hoştu

aklım eriyordu bunlara,zaten her güzel şey gibi
çabucak geçti bu tatlı zaman
lanetimle büyüdüm yalanla tanıştım,
kavgayla,milliyetle,aşkla,
inatla
ayrılıkla,haksızlıkla,Tanr
ı'yla,şeytanla

hoşlanmadım hiç birinden,onlarda benden
kopuk olmaya çalıştım,ne yazık ki olmadı.
aşk bana yakın davrandı
her budala gibi safça sevgiye inandık
sandık sevgi her şeye yeter
ama yetmedi hiç bir şeye

meğer aşk en sinsi olanmış
şeytandan bile hatta Tanrı'dan
bunu anladığımda paramparça
hayalkırıklığı oldum çıktım

Sonra Tanrı aşkla beraber
cehennemdeki çığlıklarınız ile
ölümümü besteledi
belki acı doluydu
belki yalnızlık ömür boyu benimleydi
ama olsun benimdi
hoşuma gitti işte size ne?

ve hepinize veda
dünyaya veda
kendinize iyi bakın
belki cennette görüşürüz

dedim... lafta kaldı
şeytan sessizlikte
oyun yeni başladı dedi
güldü
ve bıraktı beni tek başına koca dünyanıza

uzun lafın kısası nerede kalmıştık?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder